Okul günlerimiz, gençlik yıllarındaki anılarımız ...

Merhaba, yazılarımı paylaşabilirsiniz, sonuçta paylaşmak için yazıldılar... Ancak lütfen emeğe saygı gösterin, isimsiz kullanılmalarına müsade etmeyin.

İlginize teşekkür ederim.


Pazarlama atölyesi öğrencileri "geleceğe yolculuk" yaptı - Aralık 2009

-

Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Yüksek Okulu'nda düzenlenen "Pazarlama Atölyesi" çalışmasına katılan öğrenciler, "Geleceğe Yolculuk" yaptılar.


Pazarlama Bölümü öğrencilerini, 11 Aralık 2009 cuma günü, sabahın erken saatlerinden itibaren, bir heyecan dalgası sarmıştı. O gün, Eğitmen ve Danışman Aydın Ataberk, bir "Pazarlama Atölyesi" düzenleyecekti. Neler olacağını, neler yaşanacağını kimse bilmiyordu.


Saatler 08.30'u gösterdiğinde, salonda herkes yerini almış, beklemeye başlamıştı. Animatörün isteği üzerine, salondaki iskemleler, hemen yuvarlak bir daire şekline dönüştürüldü. Herkes birbirini görmeliydi. Bloknotlar, kalemler, isimlikler dağıtıldı.

Mustafa Mutlu, Özgür Şanlı, Mehmet Cangir, Erol Korkmaz, Fatma Yıldızgördü, Esra Korkmaz, M. Ensar Şahin, Seçkin Doğan, Fatma Yiğit, Filiz Yıldırım, Özlem Çatak, Zehra Özçelik, Seda Kayapalıoğlu, Feride Çakır, Elif Özdemir, Ramazan Gülitaş, Fatih Çakar, Muhammet Küçük, Sertaç Bayraktar, Kazım Erdinç Bakır salonda yerlerini aldılar.


Öğretim görevlisi Dr. Sıdıka Parlak, konuğunu tanıttıktan sonra, ilk bölüm başladı. Bu bölümde "Başarılı ilişkiler"de "ismin, resmin ve imzanın" önemi vurgulandı. Öğrencilerin yaşadıkları deneyimler soruldu. Pazarlamada bu konulara çok dikkat edilmeliydi. Bu konu, daha sonraki bölümler için, bir giriş olarak öngörülmüştü.


Şimdi sıra, atölye çalışmalarının ilk bölümüne gelmişti. Aydın Ataberk öğrencilerden birer "iş mektubu" yazmalarını istedi. Bu güne kadar hiç iş mektubu yazmamış olan öğrenciler, önce bunu "işe başvuru mektubu" olarak algıladılar. Oysa, artık hepsi mezun olmuş, Bursa'da yeni yapılmakta olan 5 yıldızlı bir otelin "Pazarlama Müdürü" olarak göreve başlamışlardı. Kendilerinden beklenen, mektupla, bu yeni otelin tanıtımını ve pazarlamasını yapmalarıydı. Bursa'daki büyük işletmelere ve sanayicilere yönelik mektuplar yazacaklardı.


Konu çok ilginçti ama çok zordu. Mektuba nasıl başlanacaktı? Kime yazılacaktı? Tarih, adres nereye konacaktı? Daha önce hiç iş mektubu yazılmamıştı ki!


Herkes derin bir çalışmaya girdi. Eller şakaklardaydı. İlk paragraf nasıl olmalıydı? Şirketlere neler önerilmeliydi? Bitiş cümlesi nasıl olacaktı? Blog yazı mı yazılmalıydı yoksa, girintili paragraf mı daha iyiydi?


"Sayın yetkili" diye başlanır mıydı? Sakıncalı mıydı? Yazının altına önce isim mi, ünvan mı yazılacaktı yoksa önce imza mı atılacatı? Bunun bir sıralaması var mıydı?


Animatör, sürekli sıraların arasında dolaşıyordu. Bütün mektupların, her satırıyla tek tek ilgileniyordu. Uygulamaların mutlaka mantıklı bir açıklaması olması gerektiğini söylüyordu. Her şey, biz istediğimiz için "öyle" olmalıydı.


Bu çalışmanın bir değerlendirmesi ve sentezi yapılarak, ikinci atölye çalışmasına geçildi. Şimdi, promosyon malzemesi pazarlaması yapılacaktı. İkişer kişilik üç gurup seçildi. Bunların her biri, ayrı bir firmayı temsil edecekti. Salonda kalanlar ise, bir "Proje Grubu"nu oluşturuyordu. Grup, projesini tamamladıktan sonra, lansman gününde kullanılacak promosyon malzemesini seçmek istiyordu. Bugün için, ayrı ayrı üç firmayı dinlemeyi planlamışlardı. İçlerinden birini seçebilirler ya da başka bir promosyon ürününü düşünebilirlerdi. Bakalım, üç firma, birbirlerini görmeden, ayrı ayrı, ürünlerini nasıl pazarlayacaklardı?


İlk firma temsilcisi, "Genel Müdür"leri ile birlikte gelmişti. Lazer uçlu, teleskopik gösteri sopası öneriyorlardı. Cepte taşınabilirdi; yazı yazılabilirdi. Bu ürünle, şirkette çalışanların her birinin, birer satıcıya dönüşmesi düşünülebilirdi.


İkinci firmadan, iki pazarlama uzmanı gelmişti. Biraz kalın bir tükenmez kalem öneriyorlardı. Bu kalem, bildiğimiz kalemlerden değildi. Kapağı döndürüldüğünde, içinden bir USB bellek kartı çıkıyordu. Şirket çalışanlarına dağıtılırken, bu belleğin içine, projesi tamamlanan ürünün tanıtım ya da reklam filmi de konabilirdi. Tanıtımı yapılan ürünün, teknolojik yönünü vurgulayan bir kalemdi.


USB bellekli kalem, hemen proje ekibinin ilgisini çekti. Dizüstü bilgisayarlar açıldı. Derhal içindeki filmin ne olduğuna bakıldı. Oysa, bu, bir örnek olay uygulamaydı; henüz USB bellek boştu. İstenen filmin konabileceği söylenmişti.


Üçüncü firma, tamamlanan projenin "Çevreci" özelliklerini vurgulamayı amaçlıyordu. Tahta bir kutu içerisinde, tahta gövdeli bir kalem seti öneriyordu. Kutunun üzerine, firmanın logosu ya da ürünün ismi yazılabilirdi. Tahta gövdeli dolma kalem ile tükenmez kalem ile tahta saplı mektup açacağı elden ele dolaştı.


Üçüncü firma ürününü tanıtırken, ilk iki firmanın temsilcileri, salonun arka bölümünde, sessizce sunumu izliyorlar, kendi aralarında yorum yapıyorlar, sunumu, kendi sunumlarıyla karşılaştırıyorlardı.


Tüm sunumlar ve proje ekibinin kendi arasındaki yorumları tamamlanınca, animatör, öğrencilerden bu bölümü değerlendirmelerini istedi. Pazarlamada en önemli unsurlardan biri de, müşterinin ürüne dokunmasıydı. Bu nedenle süpermarketlerde çeşitli yiyecekler tattırılıyor; ilk su damacanaları bedava veliyor; teknolojik ürünler ilk üç ay ücretsiz sunuluyor; her otomobil satıcısında "test" araçları hazır bekletiliyordu.



Anlatılan konular, öğrencilerin büyük ilgisini çekiyor, dikkatle dinleniyor; söylenenler baş ile onaylanıyordu.



Şimdi sıra, Pazarlama Atölyesi'nin son çalışmasına gelmişti. Salondaki katılımcılar, CEO rolünü üstlenecek, bir basın toplantısı düzenleyecek ve basının çeşitli sorularını makul ve mantıklı bir şekilde yanıtlayacaktı. Salon kıpır, kıpırdı. Herkes ayaktaydı. Değişik bir yöntemle eğitim görmeleri hoşlarına gitmişti.


Bunun için, öncelikle, herkes, kendinden yapışkanlı sarı renkli bir kağıda bir nesne ismi yazarak, beyaz tahtaya ters olarak yapıştırdı; sonra, yeşil renkli kağıtlara kendi isimlerini yazarak, "CEO"lara ayrılan bölüme yerleştirdi.


Animatör, bakmadan, CEO'ların arasında bir ismi çekti. Gelen kişi, konuların yazılı olduğu bölümden bir seçim yapacak, seçtiği konuda brifing verecek, basının sorularını yanıtlayacak, yerine otururken, başka bir CEO'nun ismini seçecekti. Bu böyle sürecekti.



Bir konuyu hazırlıksız sunmak, hiç de görüldüğü gibi kolay değildi. İnsanı ter basıyordu. Konuşmaya nereden başlanıp, nerede sonlandırılacaktı? Karşıda basın mensupları olduğu için, işler daha da zorlaşıyordu.


Geleceğin CEO adayları için, bu iyi bir sınavdı. Yeni görevlerine çok yoğunlaştılar. Bütün sorulara açıklıkla yanıt vermeye özen gösterdiler. Ne var ki, bu hiç kolay olmuyordu.


Karşılarında, yanıtları almadan basın toplantısından ayrılmayacakları belli olan, görevine çok bağlı basın mensupları vardı. Hepsinin eli havadaydı. Söz verilmeden, hep birlikte konuşuyorlardı. Başa çıkmak zordu. Mutlaka bunun bir yöntemi olmalıydı. Neydi?



Basın mensuplarının soruları dinlenmeye, bu soruların karşısında CEO'ların tutumları görülmeye değerdi. İzleyicileri bir kahkaha tufanı sarmıştı. Kimse, gülmesine engel olamıyordu. İyi ki burada bir atölye çalışması yapılıyordu, ya deneyimsiz olarak, eğitim almadan, gerçek hayatta doğrudan bu durumlarla karşılaşılsaydı?



Zaman hızla akıp geçmiş, "Atölye Çalışması"nın sonu gelivermişti. Kimse, bu programın bitmesini istemiyordu. Bir başka tarihte, devamını yapmak için sözler verildi.



Okul Müdürü Prof Dr Metin Erdem bey tarfından hazırlanan "Teşekkür Belgesi"nin, program sonunda, tüm öğrenciler tarafından da imzalanarak verilmesinin anlamı çok derindi.


Çok kısa bir birliktelik olmasına rağmen, öğrencilerle program animatörü arasında sımsıcak bağlar doğuvermişti. Adresler alındı, verildi. Yeniden görüşme dileklerinde bulunuldu. Birlikte fotoğraflar çekildi.

Bir güzel gün daha, anılarda yerini almaya başlamıştı.


5 yorum:

Ayfer Ustabaş dedi ki...

Aydın ağabey harikasınız,
çok güzel şeyler bunlar. Ne mutlu o öğrencilere ve size...
Saygılar, sevgiler Aydın ağabey,
Ayfer Ustabaş, 11 Aralık 2009

Mefkure Platin dedi ki...

Sevgili Aydin Agabey,
Ne kadar hos ve pozitif bir insansiniz..
Fotograflarda sizin de, cocuklarin da yuzunde cok mutlu, huzur dolu bir ifade var. Belli ki hepiniz cok guzel bir gun gecirmissiniz. Cocuklar ogrendikleri bilgiler nedeniyle, siz de bir seyler ogretmis olmanin gururuyla cok guzel ifadelerle bakmissiniz objektife.
Bu guzel gunu bizimle paylastiginiz icin tesekkur eder, yuzunuzdeki bu guzel ifadenin omur boyu bu sekilde devam etmesini butun kalbimle dilerim..
Sevgilerimle.
Mefkure Platin (107),
11 Aralık 2009

Unknown dedi ki...

Sınıfım adına teşekkür ederim Aydın bey inşallah tekrar böyle bir aktivitede sizleri karşımızda görürüz.

Ayşe Siner dedi ki...

Aydın Bey süpersinizzzzzz şanslı çocuklarrrrrr:)))))
selamlar, bu canlılığınızın devamını dilerim valla helal olsun size.......
Ayşe Siner, 14 Aralık 2009

Tamer Yiğit dedi ki...

Aydın Beyciğim,
Fotoğraflara bakıyorum, öğrencileriniz çok mutlu ve umutlu (Umutlu olarak parmaklarım yazdı, bilinçaltım demek ki öyle yakaladı)
pazarlama konusundaki ayrıntılar muhteşem..
Ben her ne kadar pazarlama konusunda alaylı yetişmiş olsam da, dikkat çeken hataların yazıya dökülmüş olması güzel olmuş..
Bilmiyorum herkes kabul eder mi, ama çalışan herkes bir şekilde satışın içerisinde.. en azından tabiri caizse kendisini satmak için pazarlamayı bilmek söz konusu.. Pazarlamayı bilecek ki, kendisini daha iyi bir imkan gördüğünde, ulaşmak istediği hedefe anlatabilsin.. Bu yüzden, herkes ucundan kıyısından bilmeli...
Tebrik ediyorum genç dimağların ufkunu açtığınız için..
Sevgiler
Tamer Yiğit, 14 Aralık 2009

Google
 

Sizlerden Gelenler ;

Sevgili Aydın; ağabeyin Mehmet'in Galatasaray Lisesinden sıra arkadaşıydım. Hatırlayacağını zannediyorum. Ayrıca bir de rahmetli Rahmi Ertin ortak dostumuzdu. Damadım ile kızımın sevgili amcaları idi. Uzun yıllar sonra, Mehmet'le buluştuk. İnşallah seninle de görüşürüz. Anılara Yolculuk siten, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımdan, hayallerimde bile unutulmuş güzellikleri yeniden yaşamamı sağladı. Eline ve o güzel yüreğine sağlık. Görüşmek dileğiyle. Sevgiler.


Altuğ İşmen, 1 Mart 2010


----------------------------------------------------


Sayın Aydın Ataberk,


Çok çok güzel olmuş ellerinize ve emeklerinize sağlık. Eski bir İhsan Çizakcalı olarak ayrıca şu anda merhum abeyimin de çizakcanın ilk öğrencilerinden olması dolayısıyla eski Bursa'yı ve okulumu, yazılarınızda tekrar yaşamış oldum. Size minnettarlığımı ve şükranlarımı sunar çalışmalarınızda başarılar dilerim.Saygılarımla


Erhan Kurtulan, Elk.Müh., 17 Aralık 2008


-------------------------------------------------------


Sevgili Aydin,



Muhtesem bir eser yaratmissin. Seni kutlarim. Beni Ekvator Gine'sindeki yamyamlarin arasinda aglatmayi basardin. Saatlerce tek tek butun belgelere baktim. Tombul yanaklarindan opuyor ve seni tekrar kutluyorum. Artik bu birikimleri koyacagimiz bir web sitemizin olmasi gerekiyor. Ben de onu organize edeyim. Senin bu muhtesem birikimlerinle cok guzel bir siteye sahip olacagiz. Yakinda www.gsl97.org aramiza katilacak.



Seni sevgiyle kucakliyorum.



Mahmut Melih Kayahan, 9 Aralık 2008


---------------------------------------------------------


Sizlere tesadufen ogrendigim Sn Aydin ATABERK tarafindan hazirlanmis bir site adresi iletiyorum. İzlemeniz tavsiye olunur, harika bir calisma olmus. Ellerine ve yuregine saglik....


Öznur Dere, 24 Eylül 2008


--------------------------------------------------------------Sevgili Aydın bey, anılara yolculuk Blogunuzu inceledim. İnanılmaz bir şey. Ne çok emek var. Ben sizden daha genç :) olduğum için eskiye ait yazı ve görüntülerin bir kısmını özel yaşantımdan hatırladım ama çoğunu da geçmişe olan özel ilgimden dolayı hatırladım. Çok duygulandım. Ne olur bu yaptıklarınızı daha çok insan duysun, sizi daha çok insan tanısın. Sizi tanıyan bir kişi olmak benim için ne şans. Sizi çok seviyorum. Saygılarımla,


Sıdıka Parlak, 24 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Aydin Bey Gunaydin ,



Ellerinize saglik, soyle bir goz atabildim henuz, ilk firsatta satir aralarinda kaybolmak isterim .



Ozellikle benim icin de sizi tanimak cok buyuk bir sans .



Saygilar, Sevgiler,



Sibel Birçiçek, 25 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Sevgili Aydın ağbey,



Bize tekrar muhteşem bir yolculuk yaptırdın güzel anılara.Ellerine sağlık ağbey bize böyle nefis güzellikler yarattığın için.


Sevgiler, saygılar



Sinan Acarel, 25 Eylül 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Kardesim Aydin,



Candan tebrikler! Iyi ki boylesine guzel sunulan ve ozlem degeri yuksek anilarini bir gunlukte topladin ve e-postalarda kaybolmamalarini sagladin.



Daha nice 5000'lere! Gerek icerik gerek sunudaki nitelik ilgiyi kendisi yaratiyor. Ne mutlu bizlere, ayni ailedeniz!



Sevgilerle,


Tuncer Ören (1955), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Aydın Bey günaydın



Sizi kutluyorum. Bu azminiz ve paylaşma isteginiz hiç eksilmesin, artsın….



Selamlar



Mustafa GEYVE, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------


GÜNAYDINLAR AYDIN ABİCİĞİM; NASILSINIZ?? "ANILARA YOLCULUKTA" DAHA 10 000'Cİ, 50 000'Cİ , 500 000'Cİ ZİYARETÇİLERE ULAŞMANIZ DİLEĞİYLE. BEN BÜTÜN KALBEMLE İNANIYORUMKİ AYDIN ABİMİN KALEMİNİN YALINLIĞI, SADELİĞİYLE ULAŞILABİLİR. YAZILARI OKURKEN DALIP BİR YERLERE GİTMEMEK İMKANSIZ.. SEVGİLER,SAYGILAR


Şükran Durgan, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------Sayin Aydin agabey



Boylesine guzel, degerli bir birikimi bir araya getirdiginiz ve bunu hazine degerindeki bir belgesellige donusturdugunuz için sizi kutlarim. Müzik dersini gösteren fotografta, sag basta yer alan muzik ogretmeni, Almanya'da muzik egitimi gormus, oglu da bir donem unlu bir fagotcu olan rahmetli Enver Haraçci hocamizdir. Karli kis gunlerinde, Ortakoy'de okulun onunden denize girer ve esasli bir sekilde yuzerdi.



Grand Cour'da hocalar maçini gosteren fotografin sag tarafinda en bastaki siyah formali adi yazilmamis ogretmen de, Galatasaray Ilkokulu yavrukurtlari baskurtu ve de 1950'li 60'li yillarda Ortakoy'de ogretmenlik yapmis olan Huseyin hoca'dir.



Saygilar, sevgiler



Turgay Tuna 102, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Aydin Kardesim,



Gercekten bir "online GS müzesi" yaratmisin, eline saglik ve tebrikler !



Ender Enön ( 94 x1962), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Çok güzel, çok sevindim.. Tebrik ederim Aydın Bey.



Çok çok daha fazla kişiye ulaşması dileğiyle. Çünkü gerçekten çok güzel bir çalışma.



Sevgi ve Saygılarımla



Gizem Ertürk, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sayın Aydın Ataberk,


Doğum yerim Bursa anılarına yaptığım gezintide, sizin de benim gibi halamın gelin gittiği konakta kurulan "Özel Yeni Okul"dan mezun olduğunuzu öğrendim. Yalnız ben 1957 mezunuyum.... Ne yazık ki daha sonra kurulan İhsan Çizakça Kolejinin kapandığını öğrendim. Merhum İhsan ve merhume Süheyla Çizakça'nın ruhları şad ve mekanları cennet olsun!Selamlarımla,


Beyza Üntuna, 28 Kasım 2008


Türkiye Cumhuriyeti, Atina-Pire Başkonsolosu


-------------------------------------------------------------



Sevgili Aydın agabey ;


Henuz sadece ıkı bolumu okudum . Ikıncı bolum ozel ılgı alanıma gıren oyuncaklardı . Gecmıse donup o yokluktakı zenginliklerimizi hatirlamak çok güzel . Bir kez daha tesekkür ederim . Bence oyuncak dostu ve oyuncak müzesinin kurucusu sevgili Sunay Akın'la temasa geçip O'nun da sitene ulaşmasini saglarsan çok mutlu olacaktir .Sevgi ile kalin


Bünyat AKIN(104-106 V.S.), 14 Şubat 2008


------------------------------


Degerli Kardeşim



Erol Günaydın ın arkasındaki ben Mehmet Ali ve yanımda Özer Berkay dan tebrikler,selamlar,sevgiler,ellerinize saglık.Özer Berkay ve ben GSLAAG den ayrıldık,resimde gördügünüz oturan GS a hizmet eden üç kardeşimize madalya ve plaket verdik.Tahminen 40 ın üstünde agabeyimiz,okul müdürümüz Meral Mercan ,kıymetlı GS lılar bu madalya ve plaketleri aldılar. Resim o tören sırasında çekildi.



Bilgisayar kullanmada cok acemiyim,ancak daha çok gencim yaşım 73 yavaş yavaş öğreneceğim...



Lütfen gslaag ye girin,orada devrelere girin,gsl55.free.fr dan hatıralara girin 2 sahife Necdet Mahfi Ayral ın kızı Jeyan hanımefendinin bana hediye ettiği üç albüm resim ve efemeraları tetkik edin.Bunlarıda dilerseniz kullanabilirsiniz.



İyi günlerde görüşmek dileklerimle.



M Ali Zeren, 17 Şubat 2008


----------------------------------


Aydin agabey,



Dun gslaag sitesinde, yazilarinizda gezindim. Site harika, yazilariniz enfes, onlari toplanmis ve guzel sunulmus gormek icimi isitti. Hem sitenizin hem yazilarinizin duyurularini tekrar tekrar yapmaliyiz orada. Yapacagiz zaten. Dun bunu dusundum. Ilk olanakta ben de gerekeni yapacagim. (ilk vaktim oldugunda yani, affedin beni bu nedenle)



Saygilarimla.



Gün ARUN 113, 25 Şubat 2008


-----------------------------------



Aydin Bey merhaba


Hazirladiginiz sitenin öncelikle Bursa sayfasini, daha sonra da müzik sayfalarini ve digerlerini inceledim. Paylastigimiz noktalari da gördüm. Böyle bir ise zaman ve emek harcamak, bunlara derlemek takdire sayan. Sizi kutluyor ve tüm günlerinizin bu sekilde verimli olmasini diliyorum. Selamlar.Mustafa GEYVE, 2 Mart 2008


-------------------------------


Sayin Ataberk,



Blogunuz cok hosuma gitti.



22 sene evvel biraktigim dunyanin en guzel sehri Istanbul'u bana tekrar gezdirdiniz.



tesekkur ederim



selam ve saygilarla



David Hasday



New York, 7 Mart 2008


-----------------------------------


Sayın Ataberk,



Biraz önce oğlumun haber vermesiyle sitenize baktım. Elinize sağlık, kutluyorum. Ben de, unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerin arayışı, duyurulması çabasındayım. Blogunuzda sergilediğiniz bilgilere, belgelere kendi genelağ yerimde yer vermek, beni, ziyaretçilerimi pek sevindirecek, mutlu edecek. Bilmem izninizi alabilir miyim?



Bu arada belirteyim, ilgilendiğim konular arasında dilimiz, müzik, yazın, sinema önde geliyor. Sinemayla ilgili bir kitabım (http://www.pandora.com.tr/urun.asp?id=110695 ), araştırma yazılarım, senaryolarım, öykülerim vb. var. Bir göz atabilirseniz, http://www.ilgilik.net/ size bir fikir verebilir sanıyorum.



Başarılarınızın artarak sürmesi dileğiyle selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.



İnal Karagözoğlu, 10 Mart 2008


----------------------------------



Aydın Abi,



Tesadüfen



”Anılara Yolculuk”



Bloguna takıldım.



Bir defada keşfedilemez.



Dönüp dönüp bakacağım.



Teşekkürler.



Çok yaşa emi.



Sevgiler,



A.Şeref Türkmenoğlu, 22 Mart 2008


-----------------------------


Emeklerinize saglik, cok guzel olmus. Bir IEL ve ITU mezunu olarak da ayrica gurur duydum:) Saygilarimla,



Aydin Gurel, 23 Nisan 2008


-------------------------


Merhaba Aydın Bey,



Anılarda yolculuk sayfalarında gezinirken çocukluğuma gittim 4-5 yaşlarındaydım ve ilk defa film makinası görüyordum,İstanbul'dan Niyazi Dayı gelmişti ,Seher Nenemin kireç badanalı duvarına bir bez gerildi ve sizin eşinizin ve çocuklarınızın görüntüleriydi izlediklerimiz.Babanız parmaklarımı tutar birşeyler yapar hep eksik sayardı parmaklarımı onu güleryüzlü ve kocaman bir adam olarak hatırlıyorum çocukluğumdan.



Ben kimmiyim? ben Ümit Arıcan'ın küçük kızı Safinaz'ım,her ne kadar hiç tanışmamış olsakta selamlar sevgiler...



Safinaz KAROL, 31 Ekim 2008


-------------------------------



Ağbi bu güzel sayfalarına bakmak saatlerimi aldı. Yapması kim bilir ne kadar zaman ve emek gerektirmiştir.Ailem 1965'de Bursaya taşınmıştı. Abdal Köprüsünün 5-6 ev yakınına. Heryer gibi oralar da artık tanınmaz olmuş. O yıllarda köprü sayfandaki (daha önce görmediğim) o resmine benziyordu gene az çok.Güzel günler...


Murat Kalınyaprak 109, 1 Ekim 2008


------------------------------------



Aydın Bey sitenizi ziyaret ettim ve çok mutlu oldum. Lakin kendi çocukluğunun oyuncaklarını hatırlayıp bunu konu edip bugünün kuşaklarına aktaran maalesefki çok az büyüğümüz var. Yine maalesef ki geçmişe ait belleğimiz, sanki o güzelim oyuncakların yerine geçen modern oyuncaklarla birlikte yitip gitmaktedir.Aydın Bey, ben TRT çocuk televizyonu için eski ("Dedemin Oyuncağı) oyuncaklarımızı konu eden bir programın yapımcısıyım. Televizyonumuz Ekimde yayın hayatına başlayacaktır. Hazırlayacağım programda komuğumuza oyuncakla ilgili malzemeleri hazırlayarak ya da konuğumuzun desteğiyle; onun çocukluğunda yer etmiş bir oyuncağın yapım aşaması anlatımlı olarak gerçekleştirilecektir. Bu konuda önerilerinizi paylaşmanız bizi sevindirecektir. Yapımını bildiğiniz bir oyuncak varsa ve bunu bizimle program çekimiyle paylaşırsanız çok memnun oluruz. Şimdiden desteğiniz ve oyuncaklara olan duyarlılığınız için teşekkür ederiz, saygılar sunarız.


Engin Yıldız, 21 Eylül 2008


---------------------------------


Aydın bey günaydın,



sitenize meraktan hemen buradan bir göz attım. detaylı olarak evden bakacağız tabii. ellerinize ve yüreğinize sağlık diyorum. eski bursa ve istanbul resimleri çok ilgimi çekti. anlatımlarınızı da okuyacağım . tekrar teşekkürler. saygılarımızla,



Cenk Özçelik, 13 Şubat 2008 çarşamba


-------------------------------


Aydin Bey supersiniz !!!! tebrikler.



Ayşe Siner, 13 Şubat 2008 çarşamba


--------------------------------


Cok guzel. Super bir ani derlemesi. Size cok tesekkurler.Sanki o gunleri yasamis gibi hissettim. Sonsuz sevgi ve saygilarimla



Ali Rıza Tuğluk, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------


Harika bir site tebrikler tebrikler Aydın beyciğim cok yararlı ve enteresan. Bu sitenizinden faydalanabilecek ve memnunlukla takip edecek dostlar var acaba onlara da izninizle adresinizi iletebilirmiyim ?



Sevgiler ve tüm bu güzel şeylerin devamını getirmeniz dileyiğle



Fügen Evren, 13 Şubat 2008 Çarşamba


------------------------------------


Sevgili Aydın Ağabey;



Çok güzel bir site olmuş.Ellerinize sağlık ve teşekkürler. Saygılar.



Ahmet Dikencik, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------



Aydın Beycigim ,



bir ara sakin bir zamanda fırsat bulup okumak o güzel anlatımız esliginde kahvemi yudumlarken sizinle beraber gecmiste yolculuk yapmak isterim. Simdiden elinize, yureginize ve super hafızanıza saglık. Sevgilerimle



Özlem Şenkoyuncu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Sevgili Aydın beyciğim merhaba.



Anılara yolculuk'ta İstanbul'un o eski günlerini sanki yeniden yaşıyormuş gibi keyif aldım. Biliyorsun ben GS lı değilim. 1970 Maçka mezunuyum. O yıllarda İstanbul bir başkaydı.



Geçen sene Sirkeci'deki Orient ekspres'te yaptığımız Eski dostlar yemeğine Yenikapıdan Sirkeciye yürüyerek gelmiştik.Bu yürüyüşten büyük keyif almıştım. Eski günleri ya'dederek beraberce yürümüş ve eski günleri anımsamıştık.



Anılara yolculuk için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.



Harun Masatoğlu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------------


Aydin bey,



henuz tamamini okuyamadim ama okudugum bolumler ve fotograflar cok guzeldi.Elinize saglik. Selamlar



Sevgül Alper, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Ellerine saglik çok guzel olmus



Ali Meriçboyu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


---------------------------------



Ben de Aydın abimiz nerelere kayboldu diyordum. meğer yoğun bir çalışma içindeymiş. Blog'unuzu inceledim, çok beğendim. Yorum bile yazdım. Hayırlı olsun blogunuz.



Çok güzel olmuş. Ellerinize, emeğinize sağlık. Ben de sizden gelen mailleri güzelce derleyip, bir directory açıp saklamaya çalışıyordum. Ama böylesi çok daha güzel oldu ve size çok yakıştı. Sevgiler,



Yelda Dürüşken, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------



Merhaba Aydin bey,



Dun sayfaniza hizli bir bakis attim, simdi biraz daha bakacagim. Cok guzel olmus ellerinize saglik



Oldukca emek harcamissiniz. Harika gorunuyor



Sevil İnci Cankurt, 15 Şubat 2008 Cuma


---------------------------



Nefis bir arşiv..paylaştığınız için teşekkürler..Saygılar..



Ayfer Çırak, 15 Şubat 2008 Cuma


----------------------------------



Sevgili Ataberklerimiz Bu kadar güzel resimleri bulmak eskiyi bizlere yaşatmak breh breh (Bu aferin demektir.)Ben torunlarla Erim babamla meşgul olduğu için of günümde temiz bir nefes oldu.Her ikinizide öpüyoruz ilk fırsatta buluşmak dileğiyle. Nur. Erim dede(artık amca değil.)



Nursal Tarhan, 15 Şubat 2008 Cuma


------------------------------


Ozenle hazirlanmis bir blog...Teknik olarak kusursuz..Her sayfasini dikkatle okumak gerek...Hazirlayanin eline saglik...



Yorumkar, 12 Şubat 2008


--------------------------------------


Aydın Ataberk'in eseri, beni de çok etkiledi.


Ahmet Kuzucu, 26 Subat 2008 salı