Okul günlerimiz, gençlik yıllarındaki anılarımız ...

Merhaba, yazılarımı paylaşabilirsiniz, sonuçta paylaşmak için yazıldılar... Ancak lütfen emeğe saygı gösterin, isimsiz kullanılmalarına müsade etmeyin.

İlginize teşekkür ederim.


MAİS Bursa Şube daveti - Nisan 2010

MAİS Bursa Şube Müdürlüğü, Bursa Galatasaray Liseliler Derneği'ni, 14 Nisan 2010 çarşamba günü,
18.00 - 20.00 saatleri arasında, İzmir yolu üzerindeki yeni tesislerinde ağırladı.

Davete toplam 32 Galatasaraylı, eşleri, konukları katıldı.

Aydın Ataberk, Zeki Varal, Aykut Birol, Hakan Tandoğdu, Emin Cingil ve konuğu Tuğrul Havuçoğlu, Cenk Sermet, Evren Yanak, Aslı Karakitapoğlu ve konuğu Başak Seyitalioğlu, Serkan Pehlivan, Selahattin Özel, Umut Altıparmak, Levent Arkon, Kemal Başaranoğlu, Atakan Tuncer, Onur Erginer, Faruk Özcan, Erdem Karadağ, Burak Pastırmacı, Selen ve Baran Gürkan, Özge Erin, Hüsnü Yazıcılar ve ortağı, Can Acar, Yasemin Özen ve eşi Burak, Özgür Şendoğan, Halil ve Selen Akgül, Mustafa Şenyıldız, Mustafa Öztürk bu davette bir araya geldiler.


MAİS Şube Yönetim Müdürü Sinan Özkök, MAİS Bursa Şube Müdürü Barlas Uçaroğlu, MAİS Bursa Şube Satış Müdürü Ufuk Adım ve MAİS Bursa Şube Muhasebe Müdürü Hayrettin Şener tarafından karşılanan konuklar, önce toplantı salonuna alındı.


Açılış konuşmasını MAİS Şube Yönetim Müdürü Sinan Özkök yaptı, Bursa Galatasaray Liseliler Derneği'ni, Bursa Şubede ağırlamaktan duydukları mutluluğu dile getirdi.


İçeriği bu ziyaret için özel olarak hazırlanan tanıtımı, Bursa Şube Satış Müdürü Ufuk Adım sundu.


Sunum, ilgiyle izlendi. Her soru, açıklıkla yanıtlandı. Elektrikli otomobiller, özellikle, konukların ilgi alanını oluşturdu.



Aydın Ataberk, MAİS yetkililerine, Dernek adına teşekkür etti. MAİS Bursa Şubesi çalışanları adına yetmişbeş fidan dikildiğini bildirdi. MAİS Bursa Şubesinde 74 çalışan vardı; 75ci, MAİS Şube Yönetim Müdürü Sinan Özkök adınaydı.

"Sizlerin de insana ve çevreye önem veren bir anlayışa sahip olduğunuza yürekten inanıyor ve birlikte olduğumuz bu mutlu günün anısına, Bursa ili, Orhaneli ilçesi, Yürücekler köyü, Karakova mevkiindeki Galatasaray Liseliler Hatıra ormanı alanı içerisine, MAİS Bursa Şubesi çalışanları adına yetmişbeş adet kızılçam fidanı diktiğimizi gösteren bu sertifikayı sunmaktan gurur duyuyoruz. Bursa, 14 Nisan 2010"


Bursa Galatasaray Liseliler Derneği'nin bir armağanı daha vardı. MAİS Bursa Şubesi yeni bir tesise geçmişti. Bu alana dikilmek üzere bir adet, iki yaşında "Ardıç" cinsi çam fidanı da; Dernek adına, Sinan Özkök'e teslim edildi.


Salonda yapılan tanıtımdan sonra, topluca, tesis ziyaret edildi. Showroom'daki otomobillerin her biri, alıcı gözle incelendi.


Özge Erin, kırmızı bir Megane Coupé'ye oturmaktan kendini alamamıştı.


Aykut Birol, mavi renkli bir otomobili tercih etmişti.


Onur Erginer, bütün fonksiyonların çalıştığından emin olmak istiyordu.


Cenk Sermet, neredeyse, her otomobili inceledi.


Aslı Karakitapoğlu, sürücülüğü daha yeni öğreniyordu. İlk fırsatta MAİS'e, müşteri olarak, yeniden gelmeyi düşünüyordu.


Başta Sinan Özkök olmak üzere, MAİS'in bütün yetkilileri, konuklarının her biriyle tek, tek ilgilendi.


Konuklar, tesis ziyaretinden sonra, asma kattaki bölüme davet edildiler.


Burada onları hoş bir sürpriz bekliyordu. Kokteyl masalarının her biri, bugün için, sarı kırmızı kurdelelerle, örtülerle, çiçeklerle donatılmıştı.


Oluşmuş olan samimi ortam, tüm kokteyl boyunca devam etti.


Sohbetlerin odak noktası, otomobil, son teknoloji, piyasa koşulları ve benzeri konular oldu. Serkan Pehlivan, Sultani turnuva sırasında, halı sahada, sol kolunu sakatlamıştı.


MAİS Şube Yönetim Müdürü Sinan Özkök'ün konuklarına bir de sürprizi vardı. Konuklara, kura usulu armağanlar verecekti. Bunun için, isimler, küçük kağıtlara yazılmış, cam bir kaseye konmuştu.


İlk talihliyi Aslı Karakitapoğlu belirledi. Cam tabaktan bir isim çekti.


Özgür Şendoğan, isminin okunduğunu duyunca, çok heyecanlandı. İlk armağan, "Autodrom'da araç sürüşü"ydü.


İkinci talihliyi, konuklardan Başak Seyitalioğlu belirledi.


Selahattin Özel de "Autodrom araç sürüşü" kazanmıştı.


Son talihliyi Halil Akgül'ün eşi, Selen Akgül belirledi.


Umut Altıparmak ise, "Koleos'la bir hafta sonu" kazandı.


MAİS Bursa Şube ziyaretine katılan Galatasaraylılar, MAİS yöneticileriyle birlikte, bir anı fotoğrafı çektirerek, bu günü ölümsüzleştirdiler.

Baharı hissedebilmek - Nisan 2010

Ülkemiz o kadar güzel ki! Özellikle baharda o güzellik bambaşka oluyor.
Her yerini adım adım gezmek, dağları, tepeleri aşıp, bu güzellikleri oldukları yerde görmek gerek.
Günlerden 10 Nisan. Bahar geldi mi dersiniz? Biraz serin ve nemli geçen bir haftadan sonra, sabahleyin güneşin güler yüzünü görünce, hemen yollara dökülüveriyoruz; baharı hissetmek istiyoruz.


Yollar bizi çağırıyor. Biz de bu sese uyuyoruz. Ver elini Erenler, Koçuköy, Ortaköy, Başköy, Çınarcık ..........


Önce, Orhaneli Orman İşletmesi'ne uğruyoruz. İşletme Müdürü Hakkı Türkoğlu, bizi işletmesinin bahçesinde ağırlıyor. Yakıcı yaz günleri gelmeden, arkadaşlarımızla birlikte, bir hafta sonu yapmayı düşündüğümüz "Bahar pikniği" için görüşlerini alıyoruz. Papatyalar, bir halı gibi, bütün bahçeye yayılmış. Henüz, sincaplar, ağaçlarda zıplamıyor.


Yola devam ediyoruz. Erenler köyünü geçip, tırmanmaya başlar başlamaz, birden kenara çekip, duruyoruz. Solumuzdaki tarlada, neşe ile koşuşturan bir keçi ailesi görüyoruz. Oğlakların ayakları, otların arasında kayboluyor. Biri, dönüp bize bakıyor.


Anneleri yanı başlarında. Anne, nereye giderse, yavrular da oraya yöneliyor. Hedef: annenin sütü!


Vadi o kadar yeşil ki! Basmaya kıyamıyoruz. Yavrular o kadar güzel ki! Bakmaya doyamıyoruz.


Nihayet dayanamayıp, "güzel gözlü" yavrulardan birini kucaklıyoruz. Kaçmıyor ama, kalbi gümbür, gümbür atıyor.


Çobanın adı Salih. Yavuların kaç günlük olduklarını soruyoruz. "İki aylık" diyor. Bir yandan da, bizim sevebilmemiz için, annelerden birinin ipinden tutuyor.


Yere çömelip, anneyi de seviyoruz, okşuyoruz, konuşuyoruz. Salih dayı, her ihtimale karşı, hayvanın boynuzunu bırakmıyor.


Yavruların her biri öylesine güzel ki! Birini alıp, öbürünü bırakıyoruz. Beyaz oğlak biraz daha uslu gibi. Pamuk gibi tüyleri var.


Yolumuza devam ediyoruz. Çiçek dolu kiraz dalları, yol boyu bizi selamlıyor. Haziran ortasından sonra, buralarda "Dalları bastı kiraz" türküsünü okumaya başlayacağız.


Bu öyküyü size seslendirebilmek isterdik. Çağlayanların şırıltısını, kuşların cıvıltısını dinletebilmeyi isterdik. Havanın temizliğini, güneşin sıcaklığını hissettirebilmeyi dilerdik. Doğanın kokusunu, rüzgarın esintisini yudumlayabilmenizi isterdik.


Biraz daha ilerliyoruz. Çınarcık baraj gölü gözükmeye başlıyor. Cennet burası olmalı. Yabancı bir yerde olduğumuzu sanıyoruz. Buralar, yaşam kavgası verdiğimiz şehirlerden o kadar farklı ki! Zaman sanki durmuş.


Bir dönemeç sonra, Çınarcık barajının bir başka görüntüsü ile karşılaşıyoruz. Yaşadığımız her dakikanın, soluduğumuz her havanın, gördüğümüz her manzaranın tadını çıkarmaya çalışıyoruz.


Yol, bizi Çınarcık köyüne getiriyor. Köy kahvesinde, muhtar ve köylüler, hemen etrafımızı sarıveriyor. Kahvedeki herkesin elini tek, tek sıkıyoruz, selamlaşıyoruz.


Hüseyin amca 1934 doğumlu; 76 yaşında. Belli ki, bizden sağlıklı. Eşi de hayattaymış. Bastonu el yapımı. Yüzü, bütün köylüler gibi, güleç.


Kahvenin ortasındaki soba çok ilgimizi çekiyor. Arıyoruz ama kapağını bulamıyoruz. Kahveci Sami Oruç, hemen açıklıyor. Bu sobayı, köyün demircisi, banyo sobasından bozarak yapmış. Bir benzeri yokmuş. Kapağı, tencere kapağı gibi, üstten açılıyor. Hava sıcak olduğu için, soba yanmıyor ama, bize poz vermek için, bir odunu atarmış gibi yapıyor.


Çay ocağı da odunluymuş. Tüp gazlı değilmiş. Birlikte, kahve ocağının arkasına geçiyoruz. Eh, demli bir çay içilir artık!


Söz keçilerden, oğlaklardan açılınca, Tahsin Aslan, bizi hemen yakındaki ağılına davet ediyor. Elimize kuru yapraklı bir dal alınca, oğlaklar etrafımızı sarıveriyor. Bir hışıtıdır başlıyor. Bu oğlaklar 40 günlükmüş. Şubatın yirmisinde doğmuşlar.


Tahsin dayı, kenardaki bir örtüyü, itina ile kaldırıyor. Burada, iki yavru, birbirine sarılmış. Bunlar iki günlükmüş. Anneleri, otlamaya gitmiş. Az sonra gelecekmiş.


Doğada dur durak bilmeden gezerken, köylülerle sohbet ederken, oğlakları severken, kuşları dinlerken zamanın nasıl akıp geçtiğini bilemiyoruz.


Batmakta olan güneşe arkamızı döndüğümüzde, dağ katmanlarının muhteşem görüntüsünü farkediyoruz. Biz, bugün, baharın geldiğini, ta içimizde hissettik. Dileriz fotoğraflar da, duygularımızı sizlere aktarabilmiştir.
Ülkemiz o kadar güzel ki! Özellikle baharda o güzellik bambaşka oluyor.

Kemal Suman'la sarı-kırmızı bir gece - Nisan 2010

Bursa GSL Derneği'nin Nisan ayı toplantısı, 1 Nisan 2010 perşembe akşamı, saat 19.30'dan itibaren, Gönlüferah otelinin ikinci katındaki Lal salonunda yapıldı.


Nisan ayı yemeğine Bursa'dan, İstanbul'dan, Armutlu'dan ilgi büyük oldu; 56 Galatasaraylı, eşleri, çocukları, konukları ve (GS Bonus card tanıtımı için) Garanti Bankası yetkilileri bir araya geldi.

Aydın Ataberk, Selva - Kemal Suman, Ayşe - Hüsnü Yazıcılar, Necla - Altuğ İşmen, Sevinç - Cengiz Alpman, Sevinç - Selahattin Saraçoğlu ve kızları Şebnem Saraçoğlu, Kıvılcım - Erhan Keleşoğlu, Üner - Erkut Varal, Şpresa - İbrahim Hızalan, Reyhan - Ergun Hadi Türkay, Sena - Tufan Kaleli ve kızları Irmak Kaleli, Selen - Halil Akgül, Çiğdem - Nesimi Uçkunkaya, Gülden - Zeki Varal, Gönül - Mete Savacı, Canay - Levent Arkon, Dilek - Emin Cingil, Nurhan - Yavuz Bora Özer, Yasemin Özen ve konukları Gözde Özalp ile Wilhelm Schoner, Ümit Özmerdiven, H. Murat Toplu, Abdullah Dayı - Cemil Dayı - Veli Ersin Dayı, Serkan Pehlivan, Aykut Birol, Banu - Cenk Sermet ve kızları Pelin Sermet, Özgür Şendoğan, Noyan Akhan ve Garanti Bankası yetkilileri Doğan Pırnal, Sevgi Altın, Sunay Çavuş, Serhat Altınok bu gecede bir araya geldiler.


Bu gecenin konuğu, "Bitmeyen Mektep (Mayıs 2009 - Gita Yayınları)" , "Galatasaraylı Monsenyör Pierre Dubois'nın Anı ve Görüşleri (İstanbul, Ekim 1989 - Zaman Kitap)" , "Kah Orada, Kah Burada (İstanbul, Aralık 2001 - Remzi Kitabevi)" kitaplarının yazarı Kemal Suman ağabey (GSL 94-97) ve eşi Selva hanımdı.

Muharrem Yılmaz ağabeyimiz / kardeşimiz, her zamanki zerafetiyle, Erhan Keleşoğlu ağabeyimizin aracılığı ile, tüm katılanlara nefis Sütaş yoğurtları, portakal suları ve diğer Sütaş ürünlerini göndermişti.


Aydın Ataberk, açılış konuşmasında geceye katılanlara "Hoşgeldiniz" dedi; geçtiğimiz ay içerisindeki sosyal, kültürel ve sportif gündemi / etkinlikleri özetledi:

- 6 Mart'ta Serkan Pehlivan, Burcu Ongan (128) ile nişanlandı;
- 11 Mart'ta Alp Geissler'in kızı Lara doğdu;
- 12 Mart'ta Başkan adayı Adnan Öztürk'ü dinledik;
- 15 Mart'ta Fransa Bursa Fahri Konsolosu Mehmet Erbak'ın, Fransa İstanbul Başkonsolusu Hervé Magro onuruna düzenlediği resepsiyona katıldık;
- 17 Mart'ta Spor Kulübü Başkanı ve Başkan adayı Adnan Polat'ı dinledik;
- 22 Mart'ta, Sevgili Özhan Canaydın ağabeyimizi / kardeşimizi kaybettik;
- 24 Mart'ta, Sevgili Özhan Canaydın ağabeyimizi / kardeşimizi son yolculuğuna uğurladık;
- 27 Mart'ta Burçin Söğütoğlu, Mehmet İyigüllü ile evlendi;
- 27 Mart'ta İstanbul'da, GS Spor Kulübü seçimlerine katıldık;
- Mayıs ortalarında, Abdullah Dayı'nın büyük oğlu Veli Ersin Dayı'nın bir bebeği olacak;

Gelecek ay, 14 Nisan çarşamba günü, MAİS'in, Bursa Galatasaray Liseliler Derneği'ne, yeni açılan showroom'larında, 18.00-20.00 saatleri arasında, bir tanıtım programı hazırlıkları içinde olduğunu bildirdi.


Salonda, kürsünün yanında, Özhan Canaydın ağabeyimizin / kardeşimizin bir fotoğrafı da yer alıyordu. Bu fotoğrafın manevi değeri çok büyüktü; fabrikasından camiiye ve kabristana kadar cenazesine eşlik etmişti.


Aydın Ataberk, salonda bulunanları, başta Özhan Canaydın ağabeyimiz / kardeşimiz olmak üzere, artık aramızda olmayan ama her zaman kalbimizde yaşayan, Derneğimizin merhum Başkanları ve üyeleri Metin Hürrem Tamer, Orhan Ete, Bülent Tez, Ayhan Bilgin, Şükrü Ekim, Süleyman Özmen için saygı duruşuna davet etti.


Salondaki herkes, o gün, orada, o salonda, merhum ağabeylerimizin de aramızda olduklarını hissediyordu.


Günlerden "1 Nisan"dı. Sürpriz yapmak için, Kemal Suman'ın Bursa'da olacağını bilen sınıf arkadaşlarından Altuğ İşmen ağabey Armutlu'dan, Cengiz Alpman ağabey İstanbul'dan eşleriyle, 97ci dönemden Selahattin Saraçoğlu, İstanbul'dan eşi ve kızıyla gelmişti. İbrahim Hızalan ve Erkut Varal ağabeyler, Bursa'daki arkadaşlarıydılar.


"Uzun bir ayrılıktan sonra, sevgili ağabeyim Batu'yu kaybetmenin büyük acısının üstüne, sevgili okul arkadaşlarımla bir arada olmak beni çok mutlu etti. Sıra arkadaşım sevgili Mehmet Ataberk'in ve sevgili kardeşimiz Aydın Ataberk'in anılarımızla yaşadığımız bu güzel gece, bana ilaç gibi geldi. Sevgili Kemal Suman ve sevgili Cengiz Alpman'ı görmek de çok güzeldi. Galatasaray'ı ve sizleri çok seviyorum.
Sevgiler, Altuğ İşmen"


Şimdi mikrofon Cengiz Alpman ağabeydeydi.



" NİSAN BİR
BURSA'DA İLK NİSAN BİR'İMİ MEKTEPLİLER ARASINDA GEÇİRDİĞİM İÇİN MUTLUYUM. HERKESE SAĞLIKLAR, MUTLULUKLAR.
Kutup Ayısı Cengiz Alpman"


97ci dönemden 1430 Selahattin Saraçoğlu, bu yemek için, İstanbul'dan gelmişti.


"Bu akşam, Bursalı ağabey ve kardeşlerimle birarada bulunmaktan büyük keyif aldım. Bu hafta bizim için üzüntülü bir zaman aralığıydı. Sevgili Özhan'ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ama, hayat devam ediyor. Şu anda, Sevgili Kemal Suman hem kitabını anlatıyor, hem de Özhan'ı anıyoruz. Ona Allah rahmet eylesin. Galatasaray bizim için aileden de öte bir camia.
1430 Selahattin Saraçoğlu, 97ci dönem, 1965 mezunu"


Özgür Şendoğan, uzun süredir Fransa'da (expatrié olarak) çalışıyordu. Kısa bir süre önce, eşi ve 9 yaşındaki oğlu ile birlikte Bursa'ya dönmüş, Oyak-Renault'da, Satınalma Direktörlüğündeki yeni görevine başlamıştı. Bundan böyle, yemeklerimizi kaçırmayacaktı.


Yasemin Özen, konuğu Gözde Özalp ve Wilhelm Schoner ile gelmişti. Alman asıllı Wilhelhm Schoner, kendini ingilizce olarak tanıttı. Uludağ Üniversitesinde öğretim görevlisiydi.


Kemal Suman ağabey, Bursa GSL Derneği yemeğine, eli boş gelmemişti. İsteyen, "Bitmeyen Mektep" kitabından alabilirdi. Kitabın geliri, doğrudan, "Galatasaray Yardımlaşma Vakfı"na kalacaktı. Önce kitap satış standının önünde, sonra Kemal Suman'ın yanında kuyruk oluştu. Kemal Suman, herkesin kitabını "kişiye özel" olarak imzalıyordu.


Yemek sırasında, Garanti Bankası yetkilileri Doğan Pırnal, Sevgi Altın, Sunay Çavuş, Serhat Altınok tarafından "GS Bonus card" tanıtımı da yapıldı. Yetkililer bir de sürpriz hazırlamışlardı. Herkese sarı-kırmızı "GS Bonus peruğu" dağıttılar.


O an, salon gerçekten görülmeye değerdi! Gecenin içeriği zaten sarı-kırmızıydı; şimdi de dekor, fotoğraf karelerine yansıyacak kadar, tamamen sarı-kırmızı olmuştu!


Erhan Keleşoğlu


Hüsnü Yazıcılar - Selva Suman


Çiğdem - Nesimi Uçkunkaya


Altuğ İşmen - İbrahim Hızalan


Cengiz Alpman


Halil Akgül - Ergun Hadi Türkay


Abdullah Dayı


Gönül - Mete Savacı


Banu - Cenk Sermet, kızları Pelin


Sena - Tufan Kaleli, kızları Irmak


Serkan Pehlivan - H. Murat Toplu


Wilhelm Schoner


Şimdi sıra, Kemal Suman ağabeydeydi. Kemal ağabey, önce, Özhan Canaydın ile ilgili anılarını ve duygularını anlattı. Çok yakın arkadaşlardı. Bursa'ya geldiğinde, sabahleyin ailesini ve kabristanını ziyaret etmişti.


Kemal Suman ağabeyin taktığı kravat biraz uzundu ama kimsenin sormasına fırsat vermeden kendi açıkladı: bu kravat, Özhan Canaydın'ın armağanı olan kendi kravatıydı; boyu da, Özhan Canaydın'a göreydi. Artık, bundan böyle, bütün Galatasaray toplantılarında bu kravatı takacaktı.


Kemal Suman ağabeyin "okul anıları", büyük bir dikkatle, çoğu zaman kahkahalarla dinlendi. Neler olmuştu, neler. Hepsi kitapta yazılıydı. Hepsi mi? Etik olmayan konular, kitapta yer almamıştı. Onlar, sonsuza kadar sır olarak kalacaktı. Kitapla ilgili bilgiler ve fotoğraflar www.bitmeyenmektep.com sitesinde yer alıyordu. Kitabı okuyanların, bu sitede yorumlarını paylaşmalarından da mutlu olacaktı.


Yasemin Özen, Kemal Suman'a sarı-kırmızı çiçeklerden oluşan buketi verirken çok heyecanlı gözüküyordu.


Galatasaray'a her zaman büyük bir sevgi ile bağlı olan Abdullah Dayı ağabey (1953 mezunu), yerinden kalkarak, Kemal Suman'ın yanına kadar geldi ve onu görmekten ve dinlemekten çok mutlu olduğunu söyledi.


Saatler su gibi akıp geçmiş, 24.00'e yaklaşmıştı. Bursa Galatasaray Liseliler Derneği'nin bir yemeği daha sona ermiş; yavaş, yavaş anılarda yerini almaya başlamıştı.

Google
 

Sizlerden Gelenler ;

Sevgili Aydın; ağabeyin Mehmet'in Galatasaray Lisesinden sıra arkadaşıydım. Hatırlayacağını zannediyorum. Ayrıca bir de rahmetli Rahmi Ertin ortak dostumuzdu. Damadım ile kızımın sevgili amcaları idi. Uzun yıllar sonra, Mehmet'le buluştuk. İnşallah seninle de görüşürüz. Anılara Yolculuk siten, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımdan, hayallerimde bile unutulmuş güzellikleri yeniden yaşamamı sağladı. Eline ve o güzel yüreğine sağlık. Görüşmek dileğiyle. Sevgiler.


Altuğ İşmen, 1 Mart 2010


----------------------------------------------------


Sayın Aydın Ataberk,


Çok çok güzel olmuş ellerinize ve emeklerinize sağlık. Eski bir İhsan Çizakcalı olarak ayrıca şu anda merhum abeyimin de çizakcanın ilk öğrencilerinden olması dolayısıyla eski Bursa'yı ve okulumu, yazılarınızda tekrar yaşamış oldum. Size minnettarlığımı ve şükranlarımı sunar çalışmalarınızda başarılar dilerim.Saygılarımla


Erhan Kurtulan, Elk.Müh., 17 Aralık 2008


-------------------------------------------------------


Sevgili Aydin,



Muhtesem bir eser yaratmissin. Seni kutlarim. Beni Ekvator Gine'sindeki yamyamlarin arasinda aglatmayi basardin. Saatlerce tek tek butun belgelere baktim. Tombul yanaklarindan opuyor ve seni tekrar kutluyorum. Artik bu birikimleri koyacagimiz bir web sitemizin olmasi gerekiyor. Ben de onu organize edeyim. Senin bu muhtesem birikimlerinle cok guzel bir siteye sahip olacagiz. Yakinda www.gsl97.org aramiza katilacak.



Seni sevgiyle kucakliyorum.



Mahmut Melih Kayahan, 9 Aralık 2008


---------------------------------------------------------


Sizlere tesadufen ogrendigim Sn Aydin ATABERK tarafindan hazirlanmis bir site adresi iletiyorum. İzlemeniz tavsiye olunur, harika bir calisma olmus. Ellerine ve yuregine saglik....


Öznur Dere, 24 Eylül 2008


--------------------------------------------------------------Sevgili Aydın bey, anılara yolculuk Blogunuzu inceledim. İnanılmaz bir şey. Ne çok emek var. Ben sizden daha genç :) olduğum için eskiye ait yazı ve görüntülerin bir kısmını özel yaşantımdan hatırladım ama çoğunu da geçmişe olan özel ilgimden dolayı hatırladım. Çok duygulandım. Ne olur bu yaptıklarınızı daha çok insan duysun, sizi daha çok insan tanısın. Sizi tanıyan bir kişi olmak benim için ne şans. Sizi çok seviyorum. Saygılarımla,


Sıdıka Parlak, 24 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Aydin Bey Gunaydin ,



Ellerinize saglik, soyle bir goz atabildim henuz, ilk firsatta satir aralarinda kaybolmak isterim .



Ozellikle benim icin de sizi tanimak cok buyuk bir sans .



Saygilar, Sevgiler,



Sibel Birçiçek, 25 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Sevgili Aydın ağbey,



Bize tekrar muhteşem bir yolculuk yaptırdın güzel anılara.Ellerine sağlık ağbey bize böyle nefis güzellikler yarattığın için.


Sevgiler, saygılar



Sinan Acarel, 25 Eylül 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Kardesim Aydin,



Candan tebrikler! Iyi ki boylesine guzel sunulan ve ozlem degeri yuksek anilarini bir gunlukte topladin ve e-postalarda kaybolmamalarini sagladin.



Daha nice 5000'lere! Gerek icerik gerek sunudaki nitelik ilgiyi kendisi yaratiyor. Ne mutlu bizlere, ayni ailedeniz!



Sevgilerle,


Tuncer Ören (1955), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Aydın Bey günaydın



Sizi kutluyorum. Bu azminiz ve paylaşma isteginiz hiç eksilmesin, artsın….



Selamlar



Mustafa GEYVE, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------


GÜNAYDINLAR AYDIN ABİCİĞİM; NASILSINIZ?? "ANILARA YOLCULUKTA" DAHA 10 000'Cİ, 50 000'Cİ , 500 000'Cİ ZİYARETÇİLERE ULAŞMANIZ DİLEĞİYLE. BEN BÜTÜN KALBEMLE İNANIYORUMKİ AYDIN ABİMİN KALEMİNİN YALINLIĞI, SADELİĞİYLE ULAŞILABİLİR. YAZILARI OKURKEN DALIP BİR YERLERE GİTMEMEK İMKANSIZ.. SEVGİLER,SAYGILAR


Şükran Durgan, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------Sayin Aydin agabey



Boylesine guzel, degerli bir birikimi bir araya getirdiginiz ve bunu hazine degerindeki bir belgesellige donusturdugunuz için sizi kutlarim. Müzik dersini gösteren fotografta, sag basta yer alan muzik ogretmeni, Almanya'da muzik egitimi gormus, oglu da bir donem unlu bir fagotcu olan rahmetli Enver Haraçci hocamizdir. Karli kis gunlerinde, Ortakoy'de okulun onunden denize girer ve esasli bir sekilde yuzerdi.



Grand Cour'da hocalar maçini gosteren fotografin sag tarafinda en bastaki siyah formali adi yazilmamis ogretmen de, Galatasaray Ilkokulu yavrukurtlari baskurtu ve de 1950'li 60'li yillarda Ortakoy'de ogretmenlik yapmis olan Huseyin hoca'dir.



Saygilar, sevgiler



Turgay Tuna 102, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Aydin Kardesim,



Gercekten bir "online GS müzesi" yaratmisin, eline saglik ve tebrikler !



Ender Enön ( 94 x1962), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Çok güzel, çok sevindim.. Tebrik ederim Aydın Bey.



Çok çok daha fazla kişiye ulaşması dileğiyle. Çünkü gerçekten çok güzel bir çalışma.



Sevgi ve Saygılarımla



Gizem Ertürk, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sayın Aydın Ataberk,


Doğum yerim Bursa anılarına yaptığım gezintide, sizin de benim gibi halamın gelin gittiği konakta kurulan "Özel Yeni Okul"dan mezun olduğunuzu öğrendim. Yalnız ben 1957 mezunuyum.... Ne yazık ki daha sonra kurulan İhsan Çizakça Kolejinin kapandığını öğrendim. Merhum İhsan ve merhume Süheyla Çizakça'nın ruhları şad ve mekanları cennet olsun!Selamlarımla,


Beyza Üntuna, 28 Kasım 2008


Türkiye Cumhuriyeti, Atina-Pire Başkonsolosu


-------------------------------------------------------------



Sevgili Aydın agabey ;


Henuz sadece ıkı bolumu okudum . Ikıncı bolum ozel ılgı alanıma gıren oyuncaklardı . Gecmıse donup o yokluktakı zenginliklerimizi hatirlamak çok güzel . Bir kez daha tesekkür ederim . Bence oyuncak dostu ve oyuncak müzesinin kurucusu sevgili Sunay Akın'la temasa geçip O'nun da sitene ulaşmasini saglarsan çok mutlu olacaktir .Sevgi ile kalin


Bünyat AKIN(104-106 V.S.), 14 Şubat 2008


------------------------------


Degerli Kardeşim



Erol Günaydın ın arkasındaki ben Mehmet Ali ve yanımda Özer Berkay dan tebrikler,selamlar,sevgiler,ellerinize saglık.Özer Berkay ve ben GSLAAG den ayrıldık,resimde gördügünüz oturan GS a hizmet eden üç kardeşimize madalya ve plaket verdik.Tahminen 40 ın üstünde agabeyimiz,okul müdürümüz Meral Mercan ,kıymetlı GS lılar bu madalya ve plaketleri aldılar. Resim o tören sırasında çekildi.



Bilgisayar kullanmada cok acemiyim,ancak daha çok gencim yaşım 73 yavaş yavaş öğreneceğim...



Lütfen gslaag ye girin,orada devrelere girin,gsl55.free.fr dan hatıralara girin 2 sahife Necdet Mahfi Ayral ın kızı Jeyan hanımefendinin bana hediye ettiği üç albüm resim ve efemeraları tetkik edin.Bunlarıda dilerseniz kullanabilirsiniz.



İyi günlerde görüşmek dileklerimle.



M Ali Zeren, 17 Şubat 2008


----------------------------------


Aydin agabey,



Dun gslaag sitesinde, yazilarinizda gezindim. Site harika, yazilariniz enfes, onlari toplanmis ve guzel sunulmus gormek icimi isitti. Hem sitenizin hem yazilarinizin duyurularini tekrar tekrar yapmaliyiz orada. Yapacagiz zaten. Dun bunu dusundum. Ilk olanakta ben de gerekeni yapacagim. (ilk vaktim oldugunda yani, affedin beni bu nedenle)



Saygilarimla.



Gün ARUN 113, 25 Şubat 2008


-----------------------------------



Aydin Bey merhaba


Hazirladiginiz sitenin öncelikle Bursa sayfasini, daha sonra da müzik sayfalarini ve digerlerini inceledim. Paylastigimiz noktalari da gördüm. Böyle bir ise zaman ve emek harcamak, bunlara derlemek takdire sayan. Sizi kutluyor ve tüm günlerinizin bu sekilde verimli olmasini diliyorum. Selamlar.Mustafa GEYVE, 2 Mart 2008


-------------------------------


Sayin Ataberk,



Blogunuz cok hosuma gitti.



22 sene evvel biraktigim dunyanin en guzel sehri Istanbul'u bana tekrar gezdirdiniz.



tesekkur ederim



selam ve saygilarla



David Hasday



New York, 7 Mart 2008


-----------------------------------


Sayın Ataberk,



Biraz önce oğlumun haber vermesiyle sitenize baktım. Elinize sağlık, kutluyorum. Ben de, unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerin arayışı, duyurulması çabasındayım. Blogunuzda sergilediğiniz bilgilere, belgelere kendi genelağ yerimde yer vermek, beni, ziyaretçilerimi pek sevindirecek, mutlu edecek. Bilmem izninizi alabilir miyim?



Bu arada belirteyim, ilgilendiğim konular arasında dilimiz, müzik, yazın, sinema önde geliyor. Sinemayla ilgili bir kitabım (http://www.pandora.com.tr/urun.asp?id=110695 ), araştırma yazılarım, senaryolarım, öykülerim vb. var. Bir göz atabilirseniz, http://www.ilgilik.net/ size bir fikir verebilir sanıyorum.



Başarılarınızın artarak sürmesi dileğiyle selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.



İnal Karagözoğlu, 10 Mart 2008


----------------------------------



Aydın Abi,



Tesadüfen



”Anılara Yolculuk”



Bloguna takıldım.



Bir defada keşfedilemez.



Dönüp dönüp bakacağım.



Teşekkürler.



Çok yaşa emi.



Sevgiler,



A.Şeref Türkmenoğlu, 22 Mart 2008


-----------------------------


Emeklerinize saglik, cok guzel olmus. Bir IEL ve ITU mezunu olarak da ayrica gurur duydum:) Saygilarimla,



Aydin Gurel, 23 Nisan 2008


-------------------------


Merhaba Aydın Bey,



Anılarda yolculuk sayfalarında gezinirken çocukluğuma gittim 4-5 yaşlarındaydım ve ilk defa film makinası görüyordum,İstanbul'dan Niyazi Dayı gelmişti ,Seher Nenemin kireç badanalı duvarına bir bez gerildi ve sizin eşinizin ve çocuklarınızın görüntüleriydi izlediklerimiz.Babanız parmaklarımı tutar birşeyler yapar hep eksik sayardı parmaklarımı onu güleryüzlü ve kocaman bir adam olarak hatırlıyorum çocukluğumdan.



Ben kimmiyim? ben Ümit Arıcan'ın küçük kızı Safinaz'ım,her ne kadar hiç tanışmamış olsakta selamlar sevgiler...



Safinaz KAROL, 31 Ekim 2008


-------------------------------



Ağbi bu güzel sayfalarına bakmak saatlerimi aldı. Yapması kim bilir ne kadar zaman ve emek gerektirmiştir.Ailem 1965'de Bursaya taşınmıştı. Abdal Köprüsünün 5-6 ev yakınına. Heryer gibi oralar da artık tanınmaz olmuş. O yıllarda köprü sayfandaki (daha önce görmediğim) o resmine benziyordu gene az çok.Güzel günler...


Murat Kalınyaprak 109, 1 Ekim 2008


------------------------------------



Aydın Bey sitenizi ziyaret ettim ve çok mutlu oldum. Lakin kendi çocukluğunun oyuncaklarını hatırlayıp bunu konu edip bugünün kuşaklarına aktaran maalesefki çok az büyüğümüz var. Yine maalesef ki geçmişe ait belleğimiz, sanki o güzelim oyuncakların yerine geçen modern oyuncaklarla birlikte yitip gitmaktedir.Aydın Bey, ben TRT çocuk televizyonu için eski ("Dedemin Oyuncağı) oyuncaklarımızı konu eden bir programın yapımcısıyım. Televizyonumuz Ekimde yayın hayatına başlayacaktır. Hazırlayacağım programda komuğumuza oyuncakla ilgili malzemeleri hazırlayarak ya da konuğumuzun desteğiyle; onun çocukluğunda yer etmiş bir oyuncağın yapım aşaması anlatımlı olarak gerçekleştirilecektir. Bu konuda önerilerinizi paylaşmanız bizi sevindirecektir. Yapımını bildiğiniz bir oyuncak varsa ve bunu bizimle program çekimiyle paylaşırsanız çok memnun oluruz. Şimdiden desteğiniz ve oyuncaklara olan duyarlılığınız için teşekkür ederiz, saygılar sunarız.


Engin Yıldız, 21 Eylül 2008


---------------------------------


Aydın bey günaydın,



sitenize meraktan hemen buradan bir göz attım. detaylı olarak evden bakacağız tabii. ellerinize ve yüreğinize sağlık diyorum. eski bursa ve istanbul resimleri çok ilgimi çekti. anlatımlarınızı da okuyacağım . tekrar teşekkürler. saygılarımızla,



Cenk Özçelik, 13 Şubat 2008 çarşamba


-------------------------------


Aydin Bey supersiniz !!!! tebrikler.



Ayşe Siner, 13 Şubat 2008 çarşamba


--------------------------------


Cok guzel. Super bir ani derlemesi. Size cok tesekkurler.Sanki o gunleri yasamis gibi hissettim. Sonsuz sevgi ve saygilarimla



Ali Rıza Tuğluk, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------


Harika bir site tebrikler tebrikler Aydın beyciğim cok yararlı ve enteresan. Bu sitenizinden faydalanabilecek ve memnunlukla takip edecek dostlar var acaba onlara da izninizle adresinizi iletebilirmiyim ?



Sevgiler ve tüm bu güzel şeylerin devamını getirmeniz dileyiğle



Fügen Evren, 13 Şubat 2008 Çarşamba


------------------------------------


Sevgili Aydın Ağabey;



Çok güzel bir site olmuş.Ellerinize sağlık ve teşekkürler. Saygılar.



Ahmet Dikencik, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------



Aydın Beycigim ,



bir ara sakin bir zamanda fırsat bulup okumak o güzel anlatımız esliginde kahvemi yudumlarken sizinle beraber gecmiste yolculuk yapmak isterim. Simdiden elinize, yureginize ve super hafızanıza saglık. Sevgilerimle



Özlem Şenkoyuncu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Sevgili Aydın beyciğim merhaba.



Anılara yolculuk'ta İstanbul'un o eski günlerini sanki yeniden yaşıyormuş gibi keyif aldım. Biliyorsun ben GS lı değilim. 1970 Maçka mezunuyum. O yıllarda İstanbul bir başkaydı.



Geçen sene Sirkeci'deki Orient ekspres'te yaptığımız Eski dostlar yemeğine Yenikapıdan Sirkeciye yürüyerek gelmiştik.Bu yürüyüşten büyük keyif almıştım. Eski günleri ya'dederek beraberce yürümüş ve eski günleri anımsamıştık.



Anılara yolculuk için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.



Harun Masatoğlu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------------


Aydin bey,



henuz tamamini okuyamadim ama okudugum bolumler ve fotograflar cok guzeldi.Elinize saglik. Selamlar



Sevgül Alper, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Ellerine saglik çok guzel olmus



Ali Meriçboyu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


---------------------------------



Ben de Aydın abimiz nerelere kayboldu diyordum. meğer yoğun bir çalışma içindeymiş. Blog'unuzu inceledim, çok beğendim. Yorum bile yazdım. Hayırlı olsun blogunuz.



Çok güzel olmuş. Ellerinize, emeğinize sağlık. Ben de sizden gelen mailleri güzelce derleyip, bir directory açıp saklamaya çalışıyordum. Ama böylesi çok daha güzel oldu ve size çok yakıştı. Sevgiler,



Yelda Dürüşken, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------



Merhaba Aydin bey,



Dun sayfaniza hizli bir bakis attim, simdi biraz daha bakacagim. Cok guzel olmus ellerinize saglik



Oldukca emek harcamissiniz. Harika gorunuyor



Sevil İnci Cankurt, 15 Şubat 2008 Cuma


---------------------------



Nefis bir arşiv..paylaştığınız için teşekkürler..Saygılar..



Ayfer Çırak, 15 Şubat 2008 Cuma


----------------------------------



Sevgili Ataberklerimiz Bu kadar güzel resimleri bulmak eskiyi bizlere yaşatmak breh breh (Bu aferin demektir.)Ben torunlarla Erim babamla meşgul olduğu için of günümde temiz bir nefes oldu.Her ikinizide öpüyoruz ilk fırsatta buluşmak dileğiyle. Nur. Erim dede(artık amca değil.)



Nursal Tarhan, 15 Şubat 2008 Cuma


------------------------------


Ozenle hazirlanmis bir blog...Teknik olarak kusursuz..Her sayfasini dikkatle okumak gerek...Hazirlayanin eline saglik...



Yorumkar, 12 Şubat 2008


--------------------------------------


Aydın Ataberk'in eseri, beni de çok etkiledi.


Ahmet Kuzucu, 26 Subat 2008 salı