Okul günlerimiz, gençlik yıllarındaki anılarımız ...

Merhaba, yazılarımı paylaşabilirsiniz, sonuçta paylaşmak için yazıldılar... Ancak lütfen emeğe saygı gösterin, isimsiz kullanılmalarına müsade etmeyin.

İlginize teşekkür ederim.


Doğayla başbaşa bir gün - Ocak 2010

Siz hiç, bir gün olsun, doğayla başbaşa kalmak, bir yandan zindelik kazanmak, bir yandan ruhunuzu arındırmak istediniz mi? Hele, fotoğraf çekmeyi de seviyorsanız; her fırsatı değerlendirmeyi düşünmez misiniz?



Gün çoktan uyanmıştı. "İvedi, önemli, süreli, ...." işlerin hepsini bir kenara bıraktık; bizi çağıran Uludağ'a doğru yola çıktık.



Kısa süre sonra, şehrin koşuşturması, zamana karşı yarışı, içimizi kemiren gürültüsü arkada kalmıştı; ........ artık, sessiz, huzurlu, sakin bir ortamdaydık. Doğanın kucağındaydık.



Arabamızı güvenli bir yere bıraktık. Ayağımızda sağlam botlar, sırtımızda kalın giysiler vardı. Doğa ile başbaşa bir gün geçirmek istiyorduk. Kıvrıla, kıvrıla giden toprak yolda yürümeye başladık. Sabahleyin buralara kar yağmıştı. Isı, şimdi, sıfır civarındaydı.



Rüzgar hışırtısı, türünü bilemediğimiz kuş sesleri, coşkuyla akan dere şırıltısı, yol boyu bize eşlik ediyordu.



Yolumuz zaman, zaman yükseliyor, zaman, zaman çatallaşarak, eski bir tahta köprüden geçiyordu.



Yol kenarındaki ağaçlar ilgimizi çekti. Kuzey yönleri tamamen yosunlarla kaplanmıştı. İlginç bir görünümleri vardı. Sanki zaman ötesinde yaşıyor gibiydik.



Yürüdük, yürüdük, yürüdük. Saat kavramından tamamen uzaklaşmıştık. Bu gün hiç bitmesin istiyorduk. Soğuktan, belki biraz burnumuzun ucu kızarmıştı ama olsun, bütün kanımızın tertemiz havayla yenilendiğini hissediyorduk.



Kış nedeniyle terkedilmiş bir piknik alanının yakınından geçtik. Şimdi ne davul vardı, ne zurna; ne koşuşturan çocuklar vardı, ne dumanı tüten mangallar. Her yer, derin bir sessizliğe bürünmüştü.



Kadere boyun eğmemekte direnen bir korunakla karşılaştık. Ağaçların arasında yapayalnızdı. Biraz hüzünlü gibiydi. Önce öyküsünü dinlemek istedik. Eski günlerde neler yaşamıştı acaba? Bize hiç ses vermeyince, usulca yanından ayrıldık.



Biraz ileride, oldukça sağlam durumda bir yapı gördük. Bunlar, hiç çivi kullanılmadan yapılan otluklardı, samanlıklardı. Tahtaların üstüste geçmeleriyle oluşturulmuştu. Yangın tehlikesi önlenmiş oluyordu. Çivi yalnız, kapılarda kullanılmıştı.



Yolun sol tarfındaki yamaçta, garip şekillere rastladık. Önce bunların ilk çağlardan kalan işaretler olduğunu sandık. Sonra, yağmur erozyonuyla ortaya çıkan toprak ve kaya katmanları olduğunu anladık.



Köylerde yaşayanlar için "ağaçlar" o kadar kıymetli ki! Gelişmekte olan fidanların her biri tahta kafeslerin, koruganların içine alınmış. Herkesin ağaçlara gereken değeri vermesini diledik.



Yavaş, yavaş bir köye doğru yaklaştık. Hava puslu ve sisliydi. Bir ipe dizilmiş rengarenk çamaşırlar, sabırla güneşin gelmesini bekliyorlardı. Burada, zaman gerçekten durmuş gibiydi.



Köyün içine gelince, muhtarla "külahları" değiştik. Daha doğru bir deyimle, o "Galatasaray", biz ise "Muhtarlık" şapkasını takmaya başladık. O kadar gururluydu ki! Duruşu, bakışı değişivermişti.



Köyde Hüseyin amca ile dost olduk. Birbirimizi çok sevdik. 67 yaşındaydı. Delikanlıdan hiçbir farkı yoktu. Giysileri çok özgündü. Ayağındaki potur mu diye sorduk. Yavaşça kulağımıza eğildi: "Biz buna İngiliz donu deriz" dedi. Üzerindeki de "avcı yeleği"ydi.



Bir bardak su içmek için, köyün kahvesine girdik. Hangi günde olduğumuz hatırlamak istedik. Bugün ayın 14'ü müydü, 15'i miydi? Duvardaki takvimler bize pek yardımcı olmadı. Bütün tarihler vardı!



Köylülerle pek kaynaştık. Hepsine hal, hatır sorduk. İsimlerini öğrendik. Bir de toplu hatıra fotoğrafı çektirdik.



Muhtar bize turp vermek istedi. "Bu mevsimde turp olur mu?" dedik. "Olmaz mı hiç" dedi. Muhtar, turpları vaktinde toplamış, hepsini bir ağacın altına gömmüş. Bizi o ağacın altına götürdü; kazmaya başladı.



Gerçekten de turplar, ağacın altında, hiç bozulmadan duruyordu. Yalnız birkaç tane almak için ısrar ettik. Daha fazlasına gerek yoktu.



Yavaş, yavaş akşam oluyordu. Güneş yoktu ama saatler ilerlemişti. Bütün küçük baş hayvanlar, köyün dönüş yolunu tutmuştu. Ortalık birden çıngırak sesiyle doldu.



Önümüzden geçen koyunlar, keçiler, meraklı gözlerle bizi süzmeye başladılar. Pek sevimlilerdi. Sevmeye kalktık; kaçıştılar.



Artık gerçekten hava kararmıştı. Hiç ayrılmak istemiyorduk ama, bizim de dönme zamanımız gelmişti. İster, istemez, hem doğayla, hem köylülerle vedalaştık.

Buralara yeniden gelmeye söz verdik.

Temiz havadan mıdır, yürüyüşlerden midir, bilinmez, dönüş yolunda, göz kapaklarımız ağırlaştıkça, ağırlaştı. Gün içinde yaşadıklarımız, şimdi rüyalarımızı süslemeye hazırlanıyordu.

Yılın ilk yemeği - Ocak 2010



Bursa GSL Derneğinin Ocak ayı toplantısı, 7 Ocak 2010 perşembe akşamı, saat 19.30'dan itibaren, Gönlüferhah Otelinin ikinci katındaki Lal salonunda yapıldı.



Yılın ilk yemeğine ilgi büyük oldu. Genellikle Ocak ayının ilk günlerine rastalayan toplantılarda katılım düşük düzeyde kalırdı. Yılbaşı tatilinin hemen arkasındaki hafta olmasına rağmen, 7 Ocak'taki yemekte, 57 Galatasaraylı, eşleri, çocukları ve konukları bir araya geldi.



Galatasaraylılar gelmeye devam ettikçe, U düzenindeki masanın bir ayağına ilaveler yapıldı. Bu gece, salonda ve gönüllerde, bütün Galatasaraylılara yer vardı.



7 Ocak 2010 yemeğinde, Ayhan Tokcan, Aydın Ataberk, Doğan Yılmazipek, Erol Özer, Edip Dikencik, Hüsnü - Ayşe Yazıcılar, Abdallah Dayı - Veli Ersin Dayı - Cemil Dayı, Üner - Erkut Varal, Sena - Tufan Kaleli, Fügen - Serhat Çelikyılmaz, Mine - Ercan Köne, Çiğdem - Nesimi Uçkunkaya, Ergun Hadi Türkay, Halil Akgül, Mete- Gönül Savacı, Halim Akbaş, Emre - Sevgül Alper, Hakan Tandoğdu, Emin Cingil ve eşi, Gülden - Zeki Varal, Sevgen - Kemal Başaranoğlu, İsmail Rodoplu, Mustafa Şenyıldız, Serkan Pehlivan, H. Murat Toplu, Aslı Keseroğlu, Arsevi - Aykut Birol, Filiz Çiftçi, Burçin Söğütoğlu, Burak Pastırmacı, Aydın Gürel, Hüseyin Gürel, Gamze - Onur Doğuç, Evren Yanak, Güner Yılmaz, Tolga Arasıl, Noyan Akhan, Gökşen Atalay, Ahmet Dikencik, Onur Erginer, Can Acar, Aslı Karakitapoğlu bir araya geldiler.



Aydın Ataberk, açılış konuşmasında, konuklarına "İyi seneler" diledi; İşbirliği Kurulu'ndan bilgiler verdi; Galatasaraylılar Derneği'nin faaliyetlerini özetledi; Bursa GSL Derneği adına, Galatasaraylılar Birliği'nin 72ci kuruluş yıldönümüne katılan Halim Akbaş ve İsmail Rodoplu'ya teşekkür etti.



1933 doğumlu, 1953 mezunu, 1106 okul numaralı Abdullah Dayı ağabeyimiz de geceye katılanlar arasındaydı. Abdullah ağabey, herkese "Merhaba" dedi. Galatasaraylılarla yeniden bir araya gelmekten çok mutluydu. Bir ara, tabaktaki yemeklerine pek dokunmadığı hatırlatıldığında, söylediği sözcükler çok anlamlıydı: "Bu gece, Galatasaray beni doyurdu!"



Değerli ağabeylerimiz Edip Dikencik ve Doğan Yılmazipek yanyana oturmuşlardı.



Hüsnü Yazıcılar ağabeyimiz, yemeğe zarif eşi Ayşe hanımla gelmişti.



Erkut Varal ağabeyimiz ve eşi Üner hanım, çok şıktı.



Değerli ağabeyimiz Mete Savacı ve eşi Gönül hanım, gece boyu gençlerle koyu bir sohbete daldı.



Emin Cingil ve Aykut Birol'un arasından su sızmıyordu.



Tufan Kaleli ve Ercan Köne, Galatasaraylılarla bir arada olmanın keyfini yaşıyordu.



Sena Kaleli hanım da, tüm yoğunluğuna rağmen, bu gecede Galatasaraylılarla birlikte olmak istemişti.



Nesimi Uçkunkaya zerafetiyle ve kibarlığıyla göz kamaştırıyordu.



Gecenin onur konuğu, Oyak-Renault İnsan Kaynakları ve Dış İlişkiler Direktörü Ayhan Tokcan'dı (GSL103). Ayhan bey, ilk okula sınavla girdiğini söyledi. Okul ile ilgili birçok anısını paylaştı. Yukarı Galatasaray'a geçtiğinde, koridorlarda kaybolduğunu dile getirdi.





Oyak-Renault'da çalışırken, birçok sertifikayı Ayhan beyin elinden alan Aydın Ataberk, bu sefer, Bursa Galatasaray Liseliler Derneği'nin teşekkür belgesini, Ayhan Tokcan'a veriyordu.



Filiz Çiftçi, sarı-kırmızı çiçeklerden oluşan bir buketi Ayhan Tokcan'a takdim derken oldukça heyecanlıydı.



Ayhan Tokcan'ın şeref defterine yazdığı anlamlı satırlar, unutulmazlar arasında yer alacaktı.

Google
 

Sizlerden Gelenler ;

Sevgili Aydın; ağabeyin Mehmet'in Galatasaray Lisesinden sıra arkadaşıydım. Hatırlayacağını zannediyorum. Ayrıca bir de rahmetli Rahmi Ertin ortak dostumuzdu. Damadım ile kızımın sevgili amcaları idi. Uzun yıllar sonra, Mehmet'le buluştuk. İnşallah seninle de görüşürüz. Anılara Yolculuk siten, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımdan, hayallerimde bile unutulmuş güzellikleri yeniden yaşamamı sağladı. Eline ve o güzel yüreğine sağlık. Görüşmek dileğiyle. Sevgiler.


Altuğ İşmen, 1 Mart 2010


----------------------------------------------------


Sayın Aydın Ataberk,


Çok çok güzel olmuş ellerinize ve emeklerinize sağlık. Eski bir İhsan Çizakcalı olarak ayrıca şu anda merhum abeyimin de çizakcanın ilk öğrencilerinden olması dolayısıyla eski Bursa'yı ve okulumu, yazılarınızda tekrar yaşamış oldum. Size minnettarlığımı ve şükranlarımı sunar çalışmalarınızda başarılar dilerim.Saygılarımla


Erhan Kurtulan, Elk.Müh., 17 Aralık 2008


-------------------------------------------------------


Sevgili Aydin,



Muhtesem bir eser yaratmissin. Seni kutlarim. Beni Ekvator Gine'sindeki yamyamlarin arasinda aglatmayi basardin. Saatlerce tek tek butun belgelere baktim. Tombul yanaklarindan opuyor ve seni tekrar kutluyorum. Artik bu birikimleri koyacagimiz bir web sitemizin olmasi gerekiyor. Ben de onu organize edeyim. Senin bu muhtesem birikimlerinle cok guzel bir siteye sahip olacagiz. Yakinda www.gsl97.org aramiza katilacak.



Seni sevgiyle kucakliyorum.



Mahmut Melih Kayahan, 9 Aralık 2008


---------------------------------------------------------


Sizlere tesadufen ogrendigim Sn Aydin ATABERK tarafindan hazirlanmis bir site adresi iletiyorum. İzlemeniz tavsiye olunur, harika bir calisma olmus. Ellerine ve yuregine saglik....


Öznur Dere, 24 Eylül 2008


--------------------------------------------------------------Sevgili Aydın bey, anılara yolculuk Blogunuzu inceledim. İnanılmaz bir şey. Ne çok emek var. Ben sizden daha genç :) olduğum için eskiye ait yazı ve görüntülerin bir kısmını özel yaşantımdan hatırladım ama çoğunu da geçmişe olan özel ilgimden dolayı hatırladım. Çok duygulandım. Ne olur bu yaptıklarınızı daha çok insan duysun, sizi daha çok insan tanısın. Sizi tanıyan bir kişi olmak benim için ne şans. Sizi çok seviyorum. Saygılarımla,


Sıdıka Parlak, 24 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Aydin Bey Gunaydin ,



Ellerinize saglik, soyle bir goz atabildim henuz, ilk firsatta satir aralarinda kaybolmak isterim .



Ozellikle benim icin de sizi tanimak cok buyuk bir sans .



Saygilar, Sevgiler,



Sibel Birçiçek, 25 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Sevgili Aydın ağbey,



Bize tekrar muhteşem bir yolculuk yaptırdın güzel anılara.Ellerine sağlık ağbey bize böyle nefis güzellikler yarattığın için.


Sevgiler, saygılar



Sinan Acarel, 25 Eylül 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Kardesim Aydin,



Candan tebrikler! Iyi ki boylesine guzel sunulan ve ozlem degeri yuksek anilarini bir gunlukte topladin ve e-postalarda kaybolmamalarini sagladin.



Daha nice 5000'lere! Gerek icerik gerek sunudaki nitelik ilgiyi kendisi yaratiyor. Ne mutlu bizlere, ayni ailedeniz!



Sevgilerle,


Tuncer Ören (1955), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Aydın Bey günaydın



Sizi kutluyorum. Bu azminiz ve paylaşma isteginiz hiç eksilmesin, artsın….



Selamlar



Mustafa GEYVE, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------


GÜNAYDINLAR AYDIN ABİCİĞİM; NASILSINIZ?? "ANILARA YOLCULUKTA" DAHA 10 000'Cİ, 50 000'Cİ , 500 000'Cİ ZİYARETÇİLERE ULAŞMANIZ DİLEĞİYLE. BEN BÜTÜN KALBEMLE İNANIYORUMKİ AYDIN ABİMİN KALEMİNİN YALINLIĞI, SADELİĞİYLE ULAŞILABİLİR. YAZILARI OKURKEN DALIP BİR YERLERE GİTMEMEK İMKANSIZ.. SEVGİLER,SAYGILAR


Şükran Durgan, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------Sayin Aydin agabey



Boylesine guzel, degerli bir birikimi bir araya getirdiginiz ve bunu hazine degerindeki bir belgesellige donusturdugunuz için sizi kutlarim. Müzik dersini gösteren fotografta, sag basta yer alan muzik ogretmeni, Almanya'da muzik egitimi gormus, oglu da bir donem unlu bir fagotcu olan rahmetli Enver Haraçci hocamizdir. Karli kis gunlerinde, Ortakoy'de okulun onunden denize girer ve esasli bir sekilde yuzerdi.



Grand Cour'da hocalar maçini gosteren fotografin sag tarafinda en bastaki siyah formali adi yazilmamis ogretmen de, Galatasaray Ilkokulu yavrukurtlari baskurtu ve de 1950'li 60'li yillarda Ortakoy'de ogretmenlik yapmis olan Huseyin hoca'dir.



Saygilar, sevgiler



Turgay Tuna 102, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Aydin Kardesim,



Gercekten bir "online GS müzesi" yaratmisin, eline saglik ve tebrikler !



Ender Enön ( 94 x1962), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Çok güzel, çok sevindim.. Tebrik ederim Aydın Bey.



Çok çok daha fazla kişiye ulaşması dileğiyle. Çünkü gerçekten çok güzel bir çalışma.



Sevgi ve Saygılarımla



Gizem Ertürk, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sayın Aydın Ataberk,


Doğum yerim Bursa anılarına yaptığım gezintide, sizin de benim gibi halamın gelin gittiği konakta kurulan "Özel Yeni Okul"dan mezun olduğunuzu öğrendim. Yalnız ben 1957 mezunuyum.... Ne yazık ki daha sonra kurulan İhsan Çizakça Kolejinin kapandığını öğrendim. Merhum İhsan ve merhume Süheyla Çizakça'nın ruhları şad ve mekanları cennet olsun!Selamlarımla,


Beyza Üntuna, 28 Kasım 2008


Türkiye Cumhuriyeti, Atina-Pire Başkonsolosu


-------------------------------------------------------------



Sevgili Aydın agabey ;


Henuz sadece ıkı bolumu okudum . Ikıncı bolum ozel ılgı alanıma gıren oyuncaklardı . Gecmıse donup o yokluktakı zenginliklerimizi hatirlamak çok güzel . Bir kez daha tesekkür ederim . Bence oyuncak dostu ve oyuncak müzesinin kurucusu sevgili Sunay Akın'la temasa geçip O'nun da sitene ulaşmasini saglarsan çok mutlu olacaktir .Sevgi ile kalin


Bünyat AKIN(104-106 V.S.), 14 Şubat 2008


------------------------------


Degerli Kardeşim



Erol Günaydın ın arkasındaki ben Mehmet Ali ve yanımda Özer Berkay dan tebrikler,selamlar,sevgiler,ellerinize saglık.Özer Berkay ve ben GSLAAG den ayrıldık,resimde gördügünüz oturan GS a hizmet eden üç kardeşimize madalya ve plaket verdik.Tahminen 40 ın üstünde agabeyimiz,okul müdürümüz Meral Mercan ,kıymetlı GS lılar bu madalya ve plaketleri aldılar. Resim o tören sırasında çekildi.



Bilgisayar kullanmada cok acemiyim,ancak daha çok gencim yaşım 73 yavaş yavaş öğreneceğim...



Lütfen gslaag ye girin,orada devrelere girin,gsl55.free.fr dan hatıralara girin 2 sahife Necdet Mahfi Ayral ın kızı Jeyan hanımefendinin bana hediye ettiği üç albüm resim ve efemeraları tetkik edin.Bunlarıda dilerseniz kullanabilirsiniz.



İyi günlerde görüşmek dileklerimle.



M Ali Zeren, 17 Şubat 2008


----------------------------------


Aydin agabey,



Dun gslaag sitesinde, yazilarinizda gezindim. Site harika, yazilariniz enfes, onlari toplanmis ve guzel sunulmus gormek icimi isitti. Hem sitenizin hem yazilarinizin duyurularini tekrar tekrar yapmaliyiz orada. Yapacagiz zaten. Dun bunu dusundum. Ilk olanakta ben de gerekeni yapacagim. (ilk vaktim oldugunda yani, affedin beni bu nedenle)



Saygilarimla.



Gün ARUN 113, 25 Şubat 2008


-----------------------------------



Aydin Bey merhaba


Hazirladiginiz sitenin öncelikle Bursa sayfasini, daha sonra da müzik sayfalarini ve digerlerini inceledim. Paylastigimiz noktalari da gördüm. Böyle bir ise zaman ve emek harcamak, bunlara derlemek takdire sayan. Sizi kutluyor ve tüm günlerinizin bu sekilde verimli olmasini diliyorum. Selamlar.Mustafa GEYVE, 2 Mart 2008


-------------------------------


Sayin Ataberk,



Blogunuz cok hosuma gitti.



22 sene evvel biraktigim dunyanin en guzel sehri Istanbul'u bana tekrar gezdirdiniz.



tesekkur ederim



selam ve saygilarla



David Hasday



New York, 7 Mart 2008


-----------------------------------


Sayın Ataberk,



Biraz önce oğlumun haber vermesiyle sitenize baktım. Elinize sağlık, kutluyorum. Ben de, unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerin arayışı, duyurulması çabasındayım. Blogunuzda sergilediğiniz bilgilere, belgelere kendi genelağ yerimde yer vermek, beni, ziyaretçilerimi pek sevindirecek, mutlu edecek. Bilmem izninizi alabilir miyim?



Bu arada belirteyim, ilgilendiğim konular arasında dilimiz, müzik, yazın, sinema önde geliyor. Sinemayla ilgili bir kitabım (http://www.pandora.com.tr/urun.asp?id=110695 ), araştırma yazılarım, senaryolarım, öykülerim vb. var. Bir göz atabilirseniz, http://www.ilgilik.net/ size bir fikir verebilir sanıyorum.



Başarılarınızın artarak sürmesi dileğiyle selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.



İnal Karagözoğlu, 10 Mart 2008


----------------------------------



Aydın Abi,



Tesadüfen



”Anılara Yolculuk”



Bloguna takıldım.



Bir defada keşfedilemez.



Dönüp dönüp bakacağım.



Teşekkürler.



Çok yaşa emi.



Sevgiler,



A.Şeref Türkmenoğlu, 22 Mart 2008


-----------------------------


Emeklerinize saglik, cok guzel olmus. Bir IEL ve ITU mezunu olarak da ayrica gurur duydum:) Saygilarimla,



Aydin Gurel, 23 Nisan 2008


-------------------------


Merhaba Aydın Bey,



Anılarda yolculuk sayfalarında gezinirken çocukluğuma gittim 4-5 yaşlarındaydım ve ilk defa film makinası görüyordum,İstanbul'dan Niyazi Dayı gelmişti ,Seher Nenemin kireç badanalı duvarına bir bez gerildi ve sizin eşinizin ve çocuklarınızın görüntüleriydi izlediklerimiz.Babanız parmaklarımı tutar birşeyler yapar hep eksik sayardı parmaklarımı onu güleryüzlü ve kocaman bir adam olarak hatırlıyorum çocukluğumdan.



Ben kimmiyim? ben Ümit Arıcan'ın küçük kızı Safinaz'ım,her ne kadar hiç tanışmamış olsakta selamlar sevgiler...



Safinaz KAROL, 31 Ekim 2008


-------------------------------



Ağbi bu güzel sayfalarına bakmak saatlerimi aldı. Yapması kim bilir ne kadar zaman ve emek gerektirmiştir.Ailem 1965'de Bursaya taşınmıştı. Abdal Köprüsünün 5-6 ev yakınına. Heryer gibi oralar da artık tanınmaz olmuş. O yıllarda köprü sayfandaki (daha önce görmediğim) o resmine benziyordu gene az çok.Güzel günler...


Murat Kalınyaprak 109, 1 Ekim 2008


------------------------------------



Aydın Bey sitenizi ziyaret ettim ve çok mutlu oldum. Lakin kendi çocukluğunun oyuncaklarını hatırlayıp bunu konu edip bugünün kuşaklarına aktaran maalesefki çok az büyüğümüz var. Yine maalesef ki geçmişe ait belleğimiz, sanki o güzelim oyuncakların yerine geçen modern oyuncaklarla birlikte yitip gitmaktedir.Aydın Bey, ben TRT çocuk televizyonu için eski ("Dedemin Oyuncağı) oyuncaklarımızı konu eden bir programın yapımcısıyım. Televizyonumuz Ekimde yayın hayatına başlayacaktır. Hazırlayacağım programda komuğumuza oyuncakla ilgili malzemeleri hazırlayarak ya da konuğumuzun desteğiyle; onun çocukluğunda yer etmiş bir oyuncağın yapım aşaması anlatımlı olarak gerçekleştirilecektir. Bu konuda önerilerinizi paylaşmanız bizi sevindirecektir. Yapımını bildiğiniz bir oyuncak varsa ve bunu bizimle program çekimiyle paylaşırsanız çok memnun oluruz. Şimdiden desteğiniz ve oyuncaklara olan duyarlılığınız için teşekkür ederiz, saygılar sunarız.


Engin Yıldız, 21 Eylül 2008


---------------------------------


Aydın bey günaydın,



sitenize meraktan hemen buradan bir göz attım. detaylı olarak evden bakacağız tabii. ellerinize ve yüreğinize sağlık diyorum. eski bursa ve istanbul resimleri çok ilgimi çekti. anlatımlarınızı da okuyacağım . tekrar teşekkürler. saygılarımızla,



Cenk Özçelik, 13 Şubat 2008 çarşamba


-------------------------------


Aydin Bey supersiniz !!!! tebrikler.



Ayşe Siner, 13 Şubat 2008 çarşamba


--------------------------------


Cok guzel. Super bir ani derlemesi. Size cok tesekkurler.Sanki o gunleri yasamis gibi hissettim. Sonsuz sevgi ve saygilarimla



Ali Rıza Tuğluk, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------


Harika bir site tebrikler tebrikler Aydın beyciğim cok yararlı ve enteresan. Bu sitenizinden faydalanabilecek ve memnunlukla takip edecek dostlar var acaba onlara da izninizle adresinizi iletebilirmiyim ?



Sevgiler ve tüm bu güzel şeylerin devamını getirmeniz dileyiğle



Fügen Evren, 13 Şubat 2008 Çarşamba


------------------------------------


Sevgili Aydın Ağabey;



Çok güzel bir site olmuş.Ellerinize sağlık ve teşekkürler. Saygılar.



Ahmet Dikencik, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------



Aydın Beycigim ,



bir ara sakin bir zamanda fırsat bulup okumak o güzel anlatımız esliginde kahvemi yudumlarken sizinle beraber gecmiste yolculuk yapmak isterim. Simdiden elinize, yureginize ve super hafızanıza saglık. Sevgilerimle



Özlem Şenkoyuncu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Sevgili Aydın beyciğim merhaba.



Anılara yolculuk'ta İstanbul'un o eski günlerini sanki yeniden yaşıyormuş gibi keyif aldım. Biliyorsun ben GS lı değilim. 1970 Maçka mezunuyum. O yıllarda İstanbul bir başkaydı.



Geçen sene Sirkeci'deki Orient ekspres'te yaptığımız Eski dostlar yemeğine Yenikapıdan Sirkeciye yürüyerek gelmiştik.Bu yürüyüşten büyük keyif almıştım. Eski günleri ya'dederek beraberce yürümüş ve eski günleri anımsamıştık.



Anılara yolculuk için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.



Harun Masatoğlu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------------


Aydin bey,



henuz tamamini okuyamadim ama okudugum bolumler ve fotograflar cok guzeldi.Elinize saglik. Selamlar



Sevgül Alper, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Ellerine saglik çok guzel olmus



Ali Meriçboyu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


---------------------------------



Ben de Aydın abimiz nerelere kayboldu diyordum. meğer yoğun bir çalışma içindeymiş. Blog'unuzu inceledim, çok beğendim. Yorum bile yazdım. Hayırlı olsun blogunuz.



Çok güzel olmuş. Ellerinize, emeğinize sağlık. Ben de sizden gelen mailleri güzelce derleyip, bir directory açıp saklamaya çalışıyordum. Ama böylesi çok daha güzel oldu ve size çok yakıştı. Sevgiler,



Yelda Dürüşken, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------



Merhaba Aydin bey,



Dun sayfaniza hizli bir bakis attim, simdi biraz daha bakacagim. Cok guzel olmus ellerinize saglik



Oldukca emek harcamissiniz. Harika gorunuyor



Sevil İnci Cankurt, 15 Şubat 2008 Cuma


---------------------------



Nefis bir arşiv..paylaştığınız için teşekkürler..Saygılar..



Ayfer Çırak, 15 Şubat 2008 Cuma


----------------------------------



Sevgili Ataberklerimiz Bu kadar güzel resimleri bulmak eskiyi bizlere yaşatmak breh breh (Bu aferin demektir.)Ben torunlarla Erim babamla meşgul olduğu için of günümde temiz bir nefes oldu.Her ikinizide öpüyoruz ilk fırsatta buluşmak dileğiyle. Nur. Erim dede(artık amca değil.)



Nursal Tarhan, 15 Şubat 2008 Cuma


------------------------------


Ozenle hazirlanmis bir blog...Teknik olarak kusursuz..Her sayfasini dikkatle okumak gerek...Hazirlayanin eline saglik...



Yorumkar, 12 Şubat 2008


--------------------------------------


Aydın Ataberk'in eseri, beni de çok etkiledi.


Ahmet Kuzucu, 26 Subat 2008 salı