Okul günlerimiz, gençlik yıllarındaki anılarımız ...

Merhaba, yazılarımı paylaşabilirsiniz, sonuçta paylaşmak için yazıldılar... Ancak lütfen emeğe saygı gösterin, isimsiz kullanılmalarına müsade etmeyin.

İlginize teşekkür ederim.


Köyde salça zamanı - Ekim 2011

Yaz ayları hızla elimizden akıp gitti; Eylül göz açıp kapayıncaya kadar geçti; Ekim ayının takvim yaprakları birer birer düşmeye başladı.

Uzun süredir, canciğer dost olduğumuz Uludağ dağ köyü muhtarları telefonla hatırımızı soruyorlar, salça yapımı, fasulye hasatı, kışlık sebze kurutma, ... işlerinin çoktan başladığını, neredeyse tamamlanmak üzere olduğunu söylüyorlar; bizi köylerine davet ediyorlardı.

Biz de onları çok özledik. Daha fazla gecikmeden, yağmurlar ufukta gözükmeden, yazdan kalma bir Ekim sabahında, yola koyuluyoruz.


80ci kilometreden sonra, Keles'i arkamızda bırakıyoruz. İlk durağımız Kemaliye köyü. Muhtar Ali Şen bizi bekliyor.


Yol üzerinde Kıranışıklar köyünden geçiyoruz. İki yaşlı teyze yol kenarında, bir gölgede oturmuşlar. Bir yandan sohbet ediyorlar; bir yandan çetik örüyorlar. Geçerken bize bakıyorlar. Arabayı döndürüp, tekrar yanlarına geliyoruz.


Yola çıkarkan, arabanın bagajına, alabildiği kadar, "kullanım dışı kalmış", bazıları hiç kullanılmamış, bazıları onarılıp, temizlendikten sonra paketlenmiş, giysiler, ayakkabılar, kumaşlar, örtüler, ... yerleştirmiştik.


Bursa'dan geldiğimizi söyleyip, uygun olanları, teyzelere veriyoruz. Diğerlerini, gideceğimiz köyler için ayırıyoruz. Hiç beklemedikleri bir anda, hiç beklemedikleri bir davranışla karşılaştıkları için hayretlerini ve sevinçlerini saklamıyorlar. Biraz sohbet ediyoruz. Çetik ören Hayriye bacının 70 yaşında olduğunu öğreniyoruz.


Yolumuza devam ediyoruz. Kemaliye köyüne geliyoruz. Ali muhtar bizi köy meydanında bekliyor. Hemen alıp, evine getiriyor. Bahçede, bu köylerde alışık olmadığımız bir bitki ile karşılaşıyoruz: Altın Çilek. Artık, muhtarımız da yeni akımlara ayak uydurmuş. Altın çileğin kilosunun 70 lira olduğunu duymuş. Bahçelerinin bir kısmını altın çileğe ayırmış.


Olmuşlarının birkaç tanesinin oracıkta tadına bakıyoruz. Lezzetli. Kendine has bir tadı var. Biz fidanları incelerken, Ali muhtar, bir miktar altın çileği toplayıp, çıkınımıza koyuyor.


Tanrı misafiriyiz. Sofralarına konuk ediyorlar. Tarhana çorbasının dumanı tütüyor; kokusu da bütün odayı sarmış. Domates salatası ve köy ekmeği çorbaya eşlik ediyor. Eşi Hacer bacıya soruyoruz. Tarhana, bu yazın tarhanasıymış, taze mahsulmuş. Hafif acılı.


Tarhana çorbamız biter bitmez, domates soslu biber kızartması ve ev yapımı yoğurt tepside yerini alıyor.


Bu arada, yan odada, kuzine üzerinde, bir tencere kurufasulye kaynıyor. Çay suyu çoktan konmuş bile. Çaysız olmaz.


Aslında, buraya fotoğraf yerine, kısa bir video koymalıydık. Odun ateşini gören fasulyeler, öyle bir kaynaşıyorlar ki, görmelisiniz. Birkaç fotoğraf çekiyoruz ama, o kaynama hareketini yansıtamıyoruz.


Bamyanın, patlıcanın, biberin kurutulduğunu biliyorduk ama, hiç fasulyenin kurutulduğunu görmemiştik. Karadeniz'de, falsuyenin turşusunun yapıldığını, kış aylarında fasulye turşusundan birçok çeşit yemek yapıldığını biliyorduk.


Nasıl yendiğini soruyoruz. Kışın, olduğu gibi haşlanıyor; üzerine yoğurt dökülüp yeniyormuş. Çok lezzetli oluyormuş.


Yemekten sonra, bahçeye iniyoruz. Bizi Golden elmalar karşılıyor. Neredeyse dallar kırılacak. Bir tanesini koparıp, ısırarak yiyoruz. Suları yanaklarımızdan akıyor.


Konukseverliği için Ali ağaya teşekkür edip, Kemaliye köyünden ayrılıyoruz. Seferiışıklar köyüne gideceğiz. Yolda "Hayır elması" görüyoruz.


Birçok yerde, köylüler, yol kenarındaki ağaçların elmalarını toplamıyor. Elmalar, oldukları gibi duruyor. Bunlara "Hayır elması" deniyor. Yoldan geçen, imrenen ya da susayan yolcuların alabilmesi için bırakılıyor. Ne kadar asil bir davranış olduğunu düşünmeden edemiyoruz.


Seferiışıklar köyüne geldiğimizde muhtar Hakkı Uygur'u salça kazanının başında görüyoruz. Bu dördüncü ve son tertip salçaymış. Sabah ezanında kazanın altını yakmışlar. O saatten beri, karıştırıyorlarmış. Bir an dursalar bile, kazanın dibi tutarmuş. Salça fokurduyor. Sıçrayan damlalar, etrafa yayılıyor. Kaç kilo domatesten salça yaptıklarını soruyoruz. Bu kazan için, 150 kilo civarında domates toplamışlar. Belki 10 gün kadar sonra, bir tertip daha salça yapabilirlermiş.


Hemen, Hakkı dayıdan görevi devralıyoruz. Acemi hareketlerle kepçeyi çevirmeye çalışıyoruz. Eşi Şehriye bacı, bizi uyarıyor: "Sakın durma, dibi tutar"!


Kenardan izleyen Hasene nine, bizim acemiliğimizi görünce gülmeye başlıyor. Hasene nineye yaşını soruyoruz. "Ben ne bileyim oğlum" diyor. "Benim ne okumam, ne yazmam var". Hasene nine, Ahmet dedenin kardeşiymiş. Ahmet dede ile daha önce tanışmıştık. 90 yaşında olduğunu söylemişti.


Salça bir süre daha kaynadıktan sonra, kıvamının yeterli olduğunu düşünüyorlar. Artık kavanozlara koyma vakti geliyor. Hakkı dayı, ilk işlem olarak, bir kürekle, kazanın altındaki ateşleri kenara çekiyor.


Şehriye bacı, şalçayı, önceden temizleyip, hazırladıkları cam kavanozlara, bir kepçe ile doldurmaya başlıyor. Dolan kavanozların, kapakları sıkıca kapatılıp, yandaki sandığa ters olarak diziliyor.


Eh, bu kadar çalıştıktan sonra (!), karnımız acıkıyor. Eşi Şehriye bacının işi olduğu için, ikindi kahvaltısını bize Hakkı dayı hazırlıyor. Kızları Feride, şehirde olduğu için bugün burada değil. Sofrada ne mi var? Taze ve hala ılık olan salça, sarı kızın sütünden yapmış sapsarı bir tereyağ, tarladan bugün koparılmış bir domates, kuzinede ısıtılmış köy ekmeği ve demlenmiş çay. Daha ne olsun ki! Yanyana duran salçanın kırmızısı ile tereyağın sarısı birbirlerine öyle yakışıyorlar ki!


Akşama daha çok var. Kahvaltıyı eritmek için, biraz arabayla, biraz yaya, Hakkı dayının tarlasına tırmanıyoruz. Mısır ve fasulyeler adam boyu olmuş.


Yolda, böğürtlenler bize göz kırpıyor. Dikenlerine dikkat ederek, topluyoruz. Tam anlamıyla olgunlaşmışlar. Ağzımızda güzel bir tat bırakıyorlar.


Tarlaya varınca, oradaki kulübenin önünde biraz soluklanıyoruz. Bir çift çiçek o kadar güzeller ki! Dakikalarca onlara bakıyoruz.


Vızıldayan arının sesine doğru dönüyoruz. Bir başka güzellik ruhumuzu kaplıyor. Gözlerimiz doğanın renklerine hayran kalıyor.


Kulübenin hemen yanında kızılcık ağacı var. Bu yıl, kızılcıklar çok bol ama, fazla büyümemişler. Onları yalnız görüntülüyoruz.


Hakkı dayı, bizi çilek tarlasına götürüyor. Bunlar "yediveren çileği". "Toplayın toplayabildiğiniz kadar" diyor. Çilekleri koparmaya kıyamıyoruz.


O kadar muteşemler ki! Önce her birini keyifle seyrediyoruz. Sonra, çekinerek birkaç tanesini koparıyoruz. Usulca ağzımıza atıyoruz. Kokuları bütün genzimize yayılıyor.


Daha fazla nazlanmadan Mehmet ağa ve Hakkı dayı ile birlikte biz de çilek toplamaya başlıyoruz. Eğilerek çalışmak pek kolay bir iş değil. Bir sağ dizimizi kırıyoruz, bir sol dizimizi.


Saatler saatleri kovalıyor; güneş ufka yaklaşıyor; akşam yavaş yavaş geliyor. Seferiışıklar köyü muhtarı Hakkı Uygur'a teşekkür edip, dönüşe geçiyoruz.

Güzel bir gün daha anılarımızda yer almaya başlıyor.

11 yorum:

Attila Atlı dedi ki...

Gece yarisini coktan gecti...Uyku tutmuyor...Yeni edindigim ipad ime acemi parmaklarimla urkek urkek dokunuyorum. Birden Aydin kardesimin "Uludag" iletisi ekrana dusuyor... İcim "AYDİN"laniyor... İnsanlik yeniden icime doguyor... Tarifsiz duygularla dusuncelere daliyorum.
Aydin sana binlerce tesekkurler....
Attila Atli

Gün Arun dedi ki...

Sagolasiniz Aydin agabey,

Yazinizi okurken, o gezide sizlere yarenlik etmis kadar oldum. Tesekkur ederim.

Saygilarimla.

Gün ARUN 113

Orhan Öztaşkın dedi ki...

Sevgili Aydın ağabeyim,
Foto röportajlarını özlemiştik ağabeyim. Ellerin dert görmesin.....
Sevgiler, saygılar: Orhan le Tapis (106)

Kunter Akyürek dedi ki...

Sevgili Aydın,

Gözüne, kafana, eline sağlık. Akşehir köylerinde geçen çocukluğumu bana tekrar hatırlatıp yaşattın.

Çok teşekkür, sevgi ve sağlık dileklerimle,

Kunter Akyürek(92)

Nuran Durgan dedi ki...

Günaydın Aydın Abiciğim
geçirdiğiniz güzel gününüzü bizimle paylaştığınız için teşeküür ederiz. sabah sabah çok iyi geldi, lezzetli yemekleri görünce de karnım acıktı :))

Selamlar

Nuran Durgan

Şükran Durgan dedi ki...

Aydın Abiciğim (AYDEDE); ayaklarınıza sağlık, yorduk sizi kusurumuza bakmayın.(Tatlı bir yorgunluk olsa gerek). Bize bilgisayar ekranından da olsa "Köy Havası" aldırdığınız için çok çok teşekkür ederiz. Köydeki Teyze & Amcaların ve Sizin ellerine sağlık. Bağları, bahçeleri seneye daha da bereketli olsun.
Esen kalın.
Şükran Durgan

Özlem Şenkoyuncu dedi ki...

Aydın beyciğim bizde size salçalı ekmek yemeye geliriz artık.
Sevgiler
Özlem Şenkoyuncu

Timur Ercan dedi ki...

Bin yasayasin Aydin!!!!....Hem guzel resim çekiyorsun, hem de $air ruhlusun..... Oyle bir ballandira ballandira anlatiyorsun ki, su Belçikanin puslu yagmurlu gununde, kendimi seninle birlikte oralarda hissettim... Sarili kirmizili goruntuleri de hiç kaçirmiyorsun.(Yanliz, has çilekle altin çilegi bir araya getirmeyi unutmussun!!!)

Ellerin dert gormesin. Saglicakla kal.

Timur Ercan

Münir Hamamcıoğlu dedi ki...

Ellerin dert görmesin Aydın kardeşim ! Gezi notlarını okuyunca vallahi ağzımın suyu aktı!

Resimlerdeki "nine" lere bakınca bizden genç olduklarını görmek de biraz içimi karartmadı desem yalan olur yani.... :-))

Sanırım bu köyler "m'aacır" köyleri, zira kadınların başörtüleri Bulgaristan/Romanya civarını anımsatmakta.

Yazılarının devamları dileklerimle gözlerinden öperim,

Münir Hamamcıoğlu

Gürcan Oktayoğlu dedi ki...

Çok sevgili Aydın abi,

Güzel ve etkileyici anlatımınız, resimler, her şey mükemmeldi..

Çok keyif aldık. Ben de benzer lezzetleri çevremde yaşıyorum ve sizi çok iyi anlıyorum.. Gurme gezilerinin Orhangazi/Ortaköy ayağı için,elimde olmayan sebeplerle bir yıl kadar geciktim.. Sanırım mayıs-haziran 2012 gibi buralarda, Aykut kardeşim ve sevgili Ömer’le müthiş bir organizasyon yapacağız.. Tüm Gourmet’ler ve Bursa cemiyet ve Bursa Francophone… 1,5 yıldır sürekli söylüyor ancak, beceremiyor demeyiniz.. Gerçekten az kaldı..

Emeğine sağlık Aydın ağabey…. Hürmetler..

Gürcan Oktayoğlu (106)

M. Nejat Özcan dedi ki...

Herbiri fotoroman tadinda birer kucuk belgesel olan "Galatasaray Lisesi 1926-28" ve "Son salca yapimina yetistik" yazilarinizi zevkle okuduk sevgili Aydin Agabey..

M.Nejat Ozcan 104

Google
 

Sizlerden Gelenler ;

Sevgili Aydın; ağabeyin Mehmet'in Galatasaray Lisesinden sıra arkadaşıydım. Hatırlayacağını zannediyorum. Ayrıca bir de rahmetli Rahmi Ertin ortak dostumuzdu. Damadım ile kızımın sevgili amcaları idi. Uzun yıllar sonra, Mehmet'le buluştuk. İnşallah seninle de görüşürüz. Anılara Yolculuk siten, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımdan, hayallerimde bile unutulmuş güzellikleri yeniden yaşamamı sağladı. Eline ve o güzel yüreğine sağlık. Görüşmek dileğiyle. Sevgiler.


Altuğ İşmen, 1 Mart 2010


----------------------------------------------------


Sayın Aydın Ataberk,


Çok çok güzel olmuş ellerinize ve emeklerinize sağlık. Eski bir İhsan Çizakcalı olarak ayrıca şu anda merhum abeyimin de çizakcanın ilk öğrencilerinden olması dolayısıyla eski Bursa'yı ve okulumu, yazılarınızda tekrar yaşamış oldum. Size minnettarlığımı ve şükranlarımı sunar çalışmalarınızda başarılar dilerim.Saygılarımla


Erhan Kurtulan, Elk.Müh., 17 Aralık 2008


-------------------------------------------------------


Sevgili Aydin,



Muhtesem bir eser yaratmissin. Seni kutlarim. Beni Ekvator Gine'sindeki yamyamlarin arasinda aglatmayi basardin. Saatlerce tek tek butun belgelere baktim. Tombul yanaklarindan opuyor ve seni tekrar kutluyorum. Artik bu birikimleri koyacagimiz bir web sitemizin olmasi gerekiyor. Ben de onu organize edeyim. Senin bu muhtesem birikimlerinle cok guzel bir siteye sahip olacagiz. Yakinda www.gsl97.org aramiza katilacak.



Seni sevgiyle kucakliyorum.



Mahmut Melih Kayahan, 9 Aralık 2008


---------------------------------------------------------


Sizlere tesadufen ogrendigim Sn Aydin ATABERK tarafindan hazirlanmis bir site adresi iletiyorum. İzlemeniz tavsiye olunur, harika bir calisma olmus. Ellerine ve yuregine saglik....


Öznur Dere, 24 Eylül 2008


--------------------------------------------------------------Sevgili Aydın bey, anılara yolculuk Blogunuzu inceledim. İnanılmaz bir şey. Ne çok emek var. Ben sizden daha genç :) olduğum için eskiye ait yazı ve görüntülerin bir kısmını özel yaşantımdan hatırladım ama çoğunu da geçmişe olan özel ilgimden dolayı hatırladım. Çok duygulandım. Ne olur bu yaptıklarınızı daha çok insan duysun, sizi daha çok insan tanısın. Sizi tanıyan bir kişi olmak benim için ne şans. Sizi çok seviyorum. Saygılarımla,


Sıdıka Parlak, 24 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Aydin Bey Gunaydin ,



Ellerinize saglik, soyle bir goz atabildim henuz, ilk firsatta satir aralarinda kaybolmak isterim .



Ozellikle benim icin de sizi tanimak cok buyuk bir sans .



Saygilar, Sevgiler,



Sibel Birçiçek, 25 Eylül 2008


-------------------------------------------------------------Sevgili Aydın ağbey,



Bize tekrar muhteşem bir yolculuk yaptırdın güzel anılara.Ellerine sağlık ağbey bize böyle nefis güzellikler yarattığın için.


Sevgiler, saygılar



Sinan Acarel, 25 Eylül 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Kardesim Aydin,



Candan tebrikler! Iyi ki boylesine guzel sunulan ve ozlem degeri yuksek anilarini bir gunlukte topladin ve e-postalarda kaybolmamalarini sagladin.



Daha nice 5000'lere! Gerek icerik gerek sunudaki nitelik ilgiyi kendisi yaratiyor. Ne mutlu bizlere, ayni ailedeniz!



Sevgilerle,


Tuncer Ören (1955), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Aydın Bey günaydın



Sizi kutluyorum. Bu azminiz ve paylaşma isteginiz hiç eksilmesin, artsın….



Selamlar



Mustafa GEYVE, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------


GÜNAYDINLAR AYDIN ABİCİĞİM; NASILSINIZ?? "ANILARA YOLCULUKTA" DAHA 10 000'Cİ, 50 000'Cİ , 500 000'Cİ ZİYARETÇİLERE ULAŞMANIZ DİLEĞİYLE. BEN BÜTÜN KALBEMLE İNANIYORUMKİ AYDIN ABİMİN KALEMİNİN YALINLIĞI, SADELİĞİYLE ULAŞILABİLİR. YAZILARI OKURKEN DALIP BİR YERLERE GİTMEMEK İMKANSIZ.. SEVGİLER,SAYGILAR


Şükran Durgan, 26 Kasım 2008


---------------------------------------------------------------Sayin Aydin agabey



Boylesine guzel, degerli bir birikimi bir araya getirdiginiz ve bunu hazine degerindeki bir belgesellige donusturdugunuz için sizi kutlarim. Müzik dersini gösteren fotografta, sag basta yer alan muzik ogretmeni, Almanya'da muzik egitimi gormus, oglu da bir donem unlu bir fagotcu olan rahmetli Enver Haraçci hocamizdir. Karli kis gunlerinde, Ortakoy'de okulun onunden denize girer ve esasli bir sekilde yuzerdi.



Grand Cour'da hocalar maçini gosteren fotografin sag tarafinda en bastaki siyah formali adi yazilmamis ogretmen de, Galatasaray Ilkokulu yavrukurtlari baskurtu ve de 1950'li 60'li yillarda Ortakoy'de ogretmenlik yapmis olan Huseyin hoca'dir.



Saygilar, sevgiler



Turgay Tuna 102, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sevgili Aydin Kardesim,



Gercekten bir "online GS müzesi" yaratmisin, eline saglik ve tebrikler !



Ender Enön ( 94 x1962), 26 Kasım 2008


-------------------------------------------------------------Çok güzel, çok sevindim.. Tebrik ederim Aydın Bey.



Çok çok daha fazla kişiye ulaşması dileğiyle. Çünkü gerçekten çok güzel bir çalışma.



Sevgi ve Saygılarımla



Gizem Ertürk, 26 Kasım 2008


------------------------------------------------------------Sayın Aydın Ataberk,


Doğum yerim Bursa anılarına yaptığım gezintide, sizin de benim gibi halamın gelin gittiği konakta kurulan "Özel Yeni Okul"dan mezun olduğunuzu öğrendim. Yalnız ben 1957 mezunuyum.... Ne yazık ki daha sonra kurulan İhsan Çizakça Kolejinin kapandığını öğrendim. Merhum İhsan ve merhume Süheyla Çizakça'nın ruhları şad ve mekanları cennet olsun!Selamlarımla,


Beyza Üntuna, 28 Kasım 2008


Türkiye Cumhuriyeti, Atina-Pire Başkonsolosu


-------------------------------------------------------------



Sevgili Aydın agabey ;


Henuz sadece ıkı bolumu okudum . Ikıncı bolum ozel ılgı alanıma gıren oyuncaklardı . Gecmıse donup o yokluktakı zenginliklerimizi hatirlamak çok güzel . Bir kez daha tesekkür ederim . Bence oyuncak dostu ve oyuncak müzesinin kurucusu sevgili Sunay Akın'la temasa geçip O'nun da sitene ulaşmasini saglarsan çok mutlu olacaktir .Sevgi ile kalin


Bünyat AKIN(104-106 V.S.), 14 Şubat 2008


------------------------------


Degerli Kardeşim



Erol Günaydın ın arkasındaki ben Mehmet Ali ve yanımda Özer Berkay dan tebrikler,selamlar,sevgiler,ellerinize saglık.Özer Berkay ve ben GSLAAG den ayrıldık,resimde gördügünüz oturan GS a hizmet eden üç kardeşimize madalya ve plaket verdik.Tahminen 40 ın üstünde agabeyimiz,okul müdürümüz Meral Mercan ,kıymetlı GS lılar bu madalya ve plaketleri aldılar. Resim o tören sırasında çekildi.



Bilgisayar kullanmada cok acemiyim,ancak daha çok gencim yaşım 73 yavaş yavaş öğreneceğim...



Lütfen gslaag ye girin,orada devrelere girin,gsl55.free.fr dan hatıralara girin 2 sahife Necdet Mahfi Ayral ın kızı Jeyan hanımefendinin bana hediye ettiği üç albüm resim ve efemeraları tetkik edin.Bunlarıda dilerseniz kullanabilirsiniz.



İyi günlerde görüşmek dileklerimle.



M Ali Zeren, 17 Şubat 2008


----------------------------------


Aydin agabey,



Dun gslaag sitesinde, yazilarinizda gezindim. Site harika, yazilariniz enfes, onlari toplanmis ve guzel sunulmus gormek icimi isitti. Hem sitenizin hem yazilarinizin duyurularini tekrar tekrar yapmaliyiz orada. Yapacagiz zaten. Dun bunu dusundum. Ilk olanakta ben de gerekeni yapacagim. (ilk vaktim oldugunda yani, affedin beni bu nedenle)



Saygilarimla.



Gün ARUN 113, 25 Şubat 2008


-----------------------------------



Aydin Bey merhaba


Hazirladiginiz sitenin öncelikle Bursa sayfasini, daha sonra da müzik sayfalarini ve digerlerini inceledim. Paylastigimiz noktalari da gördüm. Böyle bir ise zaman ve emek harcamak, bunlara derlemek takdire sayan. Sizi kutluyor ve tüm günlerinizin bu sekilde verimli olmasini diliyorum. Selamlar.Mustafa GEYVE, 2 Mart 2008


-------------------------------


Sayin Ataberk,



Blogunuz cok hosuma gitti.



22 sene evvel biraktigim dunyanin en guzel sehri Istanbul'u bana tekrar gezdirdiniz.



tesekkur ederim



selam ve saygilarla



David Hasday



New York, 7 Mart 2008


-----------------------------------


Sayın Ataberk,



Biraz önce oğlumun haber vermesiyle sitenize baktım. Elinize sağlık, kutluyorum. Ben de, unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerin arayışı, duyurulması çabasındayım. Blogunuzda sergilediğiniz bilgilere, belgelere kendi genelağ yerimde yer vermek, beni, ziyaretçilerimi pek sevindirecek, mutlu edecek. Bilmem izninizi alabilir miyim?



Bu arada belirteyim, ilgilendiğim konular arasında dilimiz, müzik, yazın, sinema önde geliyor. Sinemayla ilgili bir kitabım (http://www.pandora.com.tr/urun.asp?id=110695 ), araştırma yazılarım, senaryolarım, öykülerim vb. var. Bir göz atabilirseniz, http://www.ilgilik.net/ size bir fikir verebilir sanıyorum.



Başarılarınızın artarak sürmesi dileğiyle selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.



İnal Karagözoğlu, 10 Mart 2008


----------------------------------



Aydın Abi,



Tesadüfen



”Anılara Yolculuk”



Bloguna takıldım.



Bir defada keşfedilemez.



Dönüp dönüp bakacağım.



Teşekkürler.



Çok yaşa emi.



Sevgiler,



A.Şeref Türkmenoğlu, 22 Mart 2008


-----------------------------


Emeklerinize saglik, cok guzel olmus. Bir IEL ve ITU mezunu olarak da ayrica gurur duydum:) Saygilarimla,



Aydin Gurel, 23 Nisan 2008


-------------------------


Merhaba Aydın Bey,



Anılarda yolculuk sayfalarında gezinirken çocukluğuma gittim 4-5 yaşlarındaydım ve ilk defa film makinası görüyordum,İstanbul'dan Niyazi Dayı gelmişti ,Seher Nenemin kireç badanalı duvarına bir bez gerildi ve sizin eşinizin ve çocuklarınızın görüntüleriydi izlediklerimiz.Babanız parmaklarımı tutar birşeyler yapar hep eksik sayardı parmaklarımı onu güleryüzlü ve kocaman bir adam olarak hatırlıyorum çocukluğumdan.



Ben kimmiyim? ben Ümit Arıcan'ın küçük kızı Safinaz'ım,her ne kadar hiç tanışmamış olsakta selamlar sevgiler...



Safinaz KAROL, 31 Ekim 2008


-------------------------------



Ağbi bu güzel sayfalarına bakmak saatlerimi aldı. Yapması kim bilir ne kadar zaman ve emek gerektirmiştir.Ailem 1965'de Bursaya taşınmıştı. Abdal Köprüsünün 5-6 ev yakınına. Heryer gibi oralar da artık tanınmaz olmuş. O yıllarda köprü sayfandaki (daha önce görmediğim) o resmine benziyordu gene az çok.Güzel günler...


Murat Kalınyaprak 109, 1 Ekim 2008


------------------------------------



Aydın Bey sitenizi ziyaret ettim ve çok mutlu oldum. Lakin kendi çocukluğunun oyuncaklarını hatırlayıp bunu konu edip bugünün kuşaklarına aktaran maalesefki çok az büyüğümüz var. Yine maalesef ki geçmişe ait belleğimiz, sanki o güzelim oyuncakların yerine geçen modern oyuncaklarla birlikte yitip gitmaktedir.Aydın Bey, ben TRT çocuk televizyonu için eski ("Dedemin Oyuncağı) oyuncaklarımızı konu eden bir programın yapımcısıyım. Televizyonumuz Ekimde yayın hayatına başlayacaktır. Hazırlayacağım programda komuğumuza oyuncakla ilgili malzemeleri hazırlayarak ya da konuğumuzun desteğiyle; onun çocukluğunda yer etmiş bir oyuncağın yapım aşaması anlatımlı olarak gerçekleştirilecektir. Bu konuda önerilerinizi paylaşmanız bizi sevindirecektir. Yapımını bildiğiniz bir oyuncak varsa ve bunu bizimle program çekimiyle paylaşırsanız çok memnun oluruz. Şimdiden desteğiniz ve oyuncaklara olan duyarlılığınız için teşekkür ederiz, saygılar sunarız.


Engin Yıldız, 21 Eylül 2008


---------------------------------


Aydın bey günaydın,



sitenize meraktan hemen buradan bir göz attım. detaylı olarak evden bakacağız tabii. ellerinize ve yüreğinize sağlık diyorum. eski bursa ve istanbul resimleri çok ilgimi çekti. anlatımlarınızı da okuyacağım . tekrar teşekkürler. saygılarımızla,



Cenk Özçelik, 13 Şubat 2008 çarşamba


-------------------------------


Aydin Bey supersiniz !!!! tebrikler.



Ayşe Siner, 13 Şubat 2008 çarşamba


--------------------------------


Cok guzel. Super bir ani derlemesi. Size cok tesekkurler.Sanki o gunleri yasamis gibi hissettim. Sonsuz sevgi ve saygilarimla



Ali Rıza Tuğluk, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------


Harika bir site tebrikler tebrikler Aydın beyciğim cok yararlı ve enteresan. Bu sitenizinden faydalanabilecek ve memnunlukla takip edecek dostlar var acaba onlara da izninizle adresinizi iletebilirmiyim ?



Sevgiler ve tüm bu güzel şeylerin devamını getirmeniz dileyiğle



Fügen Evren, 13 Şubat 2008 Çarşamba


------------------------------------


Sevgili Aydın Ağabey;



Çok güzel bir site olmuş.Ellerinize sağlık ve teşekkürler. Saygılar.



Ahmet Dikencik, 13 Şubat 2008 Çarşamba


----------------------------------



Aydın Beycigim ,



bir ara sakin bir zamanda fırsat bulup okumak o güzel anlatımız esliginde kahvemi yudumlarken sizinle beraber gecmiste yolculuk yapmak isterim. Simdiden elinize, yureginize ve super hafızanıza saglık. Sevgilerimle



Özlem Şenkoyuncu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Sevgili Aydın beyciğim merhaba.



Anılara yolculuk'ta İstanbul'un o eski günlerini sanki yeniden yaşıyormuş gibi keyif aldım. Biliyorsun ben GS lı değilim. 1970 Maçka mezunuyum. O yıllarda İstanbul bir başkaydı.



Geçen sene Sirkeci'deki Orient ekspres'te yaptığımız Eski dostlar yemeğine Yenikapıdan Sirkeciye yürüyerek gelmiştik.Bu yürüyüşten büyük keyif almıştım. Eski günleri ya'dederek beraberce yürümüş ve eski günleri anımsamıştık.



Anılara yolculuk için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.



Harun Masatoğlu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------------


Aydin bey,



henuz tamamini okuyamadim ama okudugum bolumler ve fotograflar cok guzeldi.Elinize saglik. Selamlar



Sevgül Alper, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------


Ellerine saglik çok guzel olmus



Ali Meriçboyu, 13 Şubat 2008 Çarşamba


---------------------------------



Ben de Aydın abimiz nerelere kayboldu diyordum. meğer yoğun bir çalışma içindeymiş. Blog'unuzu inceledim, çok beğendim. Yorum bile yazdım. Hayırlı olsun blogunuz.



Çok güzel olmuş. Ellerinize, emeğinize sağlık. Ben de sizden gelen mailleri güzelce derleyip, bir directory açıp saklamaya çalışıyordum. Ama böylesi çok daha güzel oldu ve size çok yakıştı. Sevgiler,



Yelda Dürüşken, 13 Şubat 2008 Çarşamba


-------------------------------



Merhaba Aydin bey,



Dun sayfaniza hizli bir bakis attim, simdi biraz daha bakacagim. Cok guzel olmus ellerinize saglik



Oldukca emek harcamissiniz. Harika gorunuyor



Sevil İnci Cankurt, 15 Şubat 2008 Cuma


---------------------------



Nefis bir arşiv..paylaştığınız için teşekkürler..Saygılar..



Ayfer Çırak, 15 Şubat 2008 Cuma


----------------------------------



Sevgili Ataberklerimiz Bu kadar güzel resimleri bulmak eskiyi bizlere yaşatmak breh breh (Bu aferin demektir.)Ben torunlarla Erim babamla meşgul olduğu için of günümde temiz bir nefes oldu.Her ikinizide öpüyoruz ilk fırsatta buluşmak dileğiyle. Nur. Erim dede(artık amca değil.)



Nursal Tarhan, 15 Şubat 2008 Cuma


------------------------------


Ozenle hazirlanmis bir blog...Teknik olarak kusursuz..Her sayfasini dikkatle okumak gerek...Hazirlayanin eline saglik...



Yorumkar, 12 Şubat 2008


--------------------------------------


Aydın Ataberk'in eseri, beni de çok etkiledi.


Ahmet Kuzucu, 26 Subat 2008 salı